AB'nin danışma organı Ekonomik ve Sosyal Komite'nin raporuna göre, sokak köpekleri özellikle Güney ve Doğu Avrupa'da ciddi bir sorun teşkil ediyor ve halk sağlığına yönelik tehditler oluşturuyor. Bu raporda, sokak köpeklerinin sayısını azaltmak için sürdürülebilir bir yaklaşım olarak barınaklardaki hayvanların ve sahipleri belirlenemeyen safkan olmayan hayvanların zorunlu kısırlaştırılması gerektiği belirtilmiştir.
Avrupa ülkeleri, Türkiye'deki sokak hayvanları sorununa benzer zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. AB genelinde, her yıl çok sayıda kedi ve köpek devlet veya kar amacı gütmeyen kuruluşlara ait barınaklara kabul edilmektedir. Örneğin, Belçika'da yıllık 7 bin köpek ve 26 bin kedi barınaklara bırakılırken, İspanya'da bu rakam köpekler için 100 bin, kediler için 30 bin civarındadır.
AB, evcil hayvan refahı ve izlenebilirliği konusundaki standartları oluşturmayı hedeflemektedir. Bu standartlar, hayvanların refahının korunması, taşımacılık sırasında refahlarının sağlanması ve köpek ile kedilerin izlenebilirliğinin güçlendirilmesi amacıyla kimlik belirleme ve kayıt zorunluluğu gibi önlemleri içermektedir. Barınaklardaki aşırı kalabalığın hayvan refahı açısından büyük risk oluşturduğuna dikkat çekilmektedir ve bu nedenle hayvanların refah koşullarını iyileştirmek için çeşitli gereklilikler belirlenmiştir.
Yasa teklifinde, hayvanların iyi beslenmeleri, rahat bir fiziksel ortamda tutulmaları, hastalıklarının önlenmesi, güvenli ve sağlıklı tutulmaları gibi genel refah koşulları vurgulanmaktadır. Ayrıca, hayvan bakıcılarının hayvanların biyolojik, fizyolojik ve davranışsal ihtiyaçlarını anlayabilecek kapasitede olmaları gerektiği belirtilmiştir. Çiplenme ve kayıt zorunluluğu da dahil olmak üzere hayvanların kimliklendirilmesi ve izlenebilirliği konularında katı düzenlemeler öngörülmektedir.
AB'nin bu konudaki çalışmaları, Türkiye'deki sokak hayvanları sorununa benzer yaklaşımlar içermekte ve hayvan refahının korunmasına yönelik ortak standartların oluşturulması amacıyla ilerlemektedir. Bu çabalar, hayvanların refahını artırmak ve ülkeler arasındaki farklılıkları ortadan kaldırmak için atılmış önemli adımlar olarak değerlendirilebilir.
