Şecaat arz ederken sirkatin söylemek bu olsa gerek.

Koskoca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı işi gücü bırakmış devletin olmazsa olmazları, Kamu çalışanlarının kimseye bağlı bağımlı kalmadan iş ve işlemlerini yürütmek için verilmiş olan özgür çalışma hakları iş güvencelerini TAPU olarak değerlendiriyor.

Sanki memuriyet siyaset gibi babadan oğula kalan bir miras, bir malmış gibi.

Onbeş yıldır değişik eylem ve söylemlerle 657 yi değiştireceğini, memurun iş güvencesini esneteceğini belirten ve bununla ilgili çalışmalar yapan bir hükümetin Bakanından çok farklı söylemler beklememek gerekir ama yinede bundan çok daha önemli meseleler olduğunu belirtmekte fayda var.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sn. Mehmet MÜEZZİNOĞLU daha önce de 15 Temmuz Darbesini memurların yaptığını iddia etmişti.

Sn. Bakan referandum öncesi bilerek veya bilmeyerek kamu çalışanlarına bir uyarı yapmış, niyetlerini beyan ederek memura "aman haa referandum da EVET demeyin sizi bekleyen akibet bu" yada "Evet demezseniz sizi bekleyen sonuç bu.." diye aba altından sopa göstermek suretiyle farkında olmadan partisine de zarar vermiştir.

Bu siyasetin sorunudur bundan sonrası kamu çalışanlarının taktiridir. Ama tehtitleri görmemezlikten gelmek te doğru değildir.

Buradan Sn.Bakana Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanı Şerafettin DENİZ'in köşesinde belirttiği tespit ve uyarıları dikkate alarak söylemlerini yeniden gözden geçirmesini tavsiye ediyorum.

Ne diyor Sn. Deniz; "Bakan..Bir yerlere baktığı kesin..

Normal de ,çalışana bakmakla yükümlü...

Ama bay Bakan, çalışandan nefret ediyor...

Şimdi nasıl baksın nefret ettiklerine..?

Boğaz köprüsünü trafiğe kapatıp vatandaşın üstüne kurşun yağdıranlar, TAPU Memurları..!

TAPU Memurlarının Neresine baksın bay Bakan.?

Tankları kışladan çıkartıp arabaların üstüne sürüp vatandaşları ezenler öğretmenler...

Şimdi bay Bakan'ın öğretmenlere sevgi ile bakmasını nasıl bekleriz..?

Jetleri, helikopterleri kaldırtıp, Beyaz sarayı, vatandaşları kurşunlayanlar, bombalayanlar doktorlar, hemşireler değil miydiler..?

Ankara Emniyet Müdürlüğünü, MİT Merkezini, TÜRKSAT'ı, Özel Hareket Merkezini bombalayanlar, bombalatanlar Tren Teşkil Memurları, Makinistler, ARFF Memurları, Koruma Güvenlik Görevlileri değil miydiler.?

Eee şimdi elimizi vicdanımıza koysak, bay nereye baktığı belli olmayan Bakan'a hak vermezmiyiz..?

"Dokunulmaz olan sadece millet"miş..!

Birde milletin vekillerinin, değil mi sayın bakan..?

3 milyon memuru milletten saymıyorsunuz değil mi..?

Memurlar darbeci değil mi..?

Memurların, gemicikleri var değil mi..?

Yatımız,k atımız var değil mi..?

Yeterince TAPUmuz var değil mi..?

Sayın Bakan,nedir bu memurlarla alıp veremediğiniz..?

Bakın size bildiğiniz ama bilipte işinize gelmeyen bir şeyi hatırlatayım ben...

Hani o darbeci dediğiniz memurlar varya...

Sizin, PAŞA yaptıklarınız milletin mabedini bombalama, Ülkenin Cumhurbaşkanı nı öldürme talimatını verirlerken ve sizin atadığınız müsteşarlar, genel müdürler o şerefsiz, vatansız, hain fetöcülere devleti peşkeş çekmenin keyfini yaşarken, ellerini ovuşturup beklerken...

O gece evet O kapkaranlık 15 Temmuz gecesinde Sincan'dan Ankara tren Gar'ına trenlerin bütün ışıklarını kapatarak, karanlıkta binlerce insanı taşımak sureti ile o hain kakışmayı başarısızlığa uğratanlar o sizin sevemediğiniz makinistlerdi, demiryolcu memurlardı.

Bir çok havalimanının ışıklarını kapatıp pistleri İtfaiye araçları, iş makinaları ile doldurup jetlerin havalanmasını engelleyenler, sevmeyi bir türlü başaramadığınız ARFF Memurları, elektrikçiler, elektronikçiler, güvenlik görevlileri idi...

Yani DHMİ' li memurlardı..

Bizim TAPU sahibi olmak gibi kişisel sevdamız yok sayın nereye bakması gerektiğini bilmeyen Bakan..!

Bizim kavgamız, hak, hukuk ve adalet kavgasıdır..

Sevdamıza gelince ..

Hiç vazgeçmediğimiz, vazgeçemediğimiz, vazgeçemeyeceğimiz tek bir sevdamız var...

O da...

Vatan topraklarımızın TAPU'sunun ebediyete kadar Türk Milletine ait olmasıdır..

İşte bizim vazgeçmeyeceğimiz tek TAPU budur.!

Ama sizin canınız böyle istiyor diye de,iş güvencemizden vazgeçeceğimizi, boynumuzu büküp; "madem bay şaşı Bakan böyle istiyor" diye rıza göstereceğimizi de sakın düşünmeyin.!

Bu olmaz.!

Buna rıza göstermeyeceğiz.!

Buna boyun eğmeyeceğiz.!

3 milyona yakın memurun dünyasını karartmanıza eyvallah demeyeceğiz.!

Sarı sendikaya güvenip yola çıkmayın.!!

Bu iş tayin-terfiye benzemez sayın bakan.!

Ekmek kavgası bu ekmek.!!