Kökçü, "’PET/ CT genel olarak Pozitron Emisyon Tomografi ve Bilgisayarlı Tomografinin birleşiminden oluşan bir görüntüleme cihazıdır. Dolayısıyla bu cihaz ile anatomik ve metabolik görüntülemeyi ayrı ayrı ve eş zamanlı değerlendirme imkanımız olmaktadır. Tetkikle radyoaktif işaretli bir glukoz analoğu olan F-18-FDG hastaya damar yoluyla verilir ve tüm vücuttaki hücrelerin normal dokuya göre artmış yada azalmış metabolizmaları görsel ve sayısal olarak incelenir. Hastalarımızın çoğunluğu onkolojik hastalardır bu sebeple; Evrelemede (hastalık teşhisinden sonra yaygınlığının değerlendirilmesi) konvansiyonel görüntüleme tetkiklerine göre sonuçlarda %25-60 değişiklik meydana gelmektedir. Bu da kişiye özgü kanser tedavisi uygulamasının ilk basamağını oluşturmakta ve doğru tedavi seçimini sağlamaktadır.’’ diye konuştu.PET/CT hangi durumlarda kullanılmaktadır?Nükleer Tıp Uzmanı Doç. Dr. Füsun Kökçü PET/ CT cihazının şüpheli dokunun karakterizasyonu için malign-benign ayrımında, biyopsi lokalizasyonunun tayininde, Kemoterapi etkinliğinin erken dönemde saptanmasında, Radyoterapi tedavi planının yapılmasında, tedaviye yanıtın belirlenmesinde, tekrarlayan hastalığın erken evrede saptanmasında kullanıldığını kaydetti. PET/CT’in kullanım alanlarının bunlarla sınırlı olmadığını belirten Doç. Dr. Kökçü, kardiyolojik hastalıklarda özellikle kalp krizi geçiren hastalarda doku canlılığının değerlendirilmesinde, nörolojik hastalıklarda özellikle demansın teşhisi ve yaygınlığının incelenmesinde, epileptik odak saptanmasında ve tedavi yanıtının değerlendirilmesinde Romatolojik hastalıklarda artrit ve /veya arterit yaygınlığının ve aktif hastalık değerlendirilmesi, tedavi yanıtının değerlendirilmesinde, ortopedik ve enfeksiyon hastalarının kemik, eklem ve karın içindeki enfeksiyonlar ile abse yerinin belirlenmesinde ve tedavi yanıtının değerlendirilmesinde kullanıldığını sözlerine ekledi. HABER MERKEZİ