Gaziantep’in ilk turizmcisi, Arsan Seyahat Merkezi sahibi Ayşe Nur Yılmazer, Zeugma Mozaik Müzesi’nde sergilenen Mars Heykeliyle ilgili önemli bir iddiada bulundu. Yılmazer, Zeugma Antik kentinin koruyucusu, Roma devletinin savaş tanrısı Mars heykelinin ciddi boyutta okside (paslanma) olduğunu, çürümeye başladığını öne sürdü. Yılmazer, ”1.5-2 aydır her yerde söylüyorum. Mars Haykelinin kolu okside oluyor, çürüyor. Acilen ilaçlanması gerekiyor ” dedi. KONULDUĞU YER KÖTÜÇingene Kızı mozaiğinin eksik parçalarının ABD’den 60 yıl sonra getirilmesinin sevincinin yaşandığı kentimizde, turizmci Ayşe Nur Yılmazer’in Mars Heykeliyle ilgili iddiaları kafaları karıştırdı. Mars heykelinin ciddi boyutta okside olduğunu, çürüdüğünü öne süren Ayşenur Yılmazer, yetkilileri göreve davet etti. Heykelin sergilendiği alanın yanlış olduğunu, zemin seviyesinden düşük bir bölümde sergilendiğini söyleyen Yılmazer, “Konulduğu yer çok kötü. Bir kere boyunu algılatmıyorsunuz. Zeugma müzesinin sembolü Çingene Kızıysa Çingene kızının olduğu girişteki sol tarafa konulmalı. Zeugmanın koruyucusu görkemli bir yere konulmalı, her taraftan görünmeli. Yüzü aydınlatılmalı. 1.5- 2 aydır söylüyorum bu kadar değerli bir heykelin maalesef kolu okside oluyor. Heykel şu anda, gözümüzün önünde ciddi boyutta okside olup, çürüyor. Oksidasyonu önlemek için ilaçlanması gerekiyor.” diye konuştu.BAŞKA BİR ÜLKEDE OLSADünyanın hiç bir medeni ülkesinde bu değerde bir heykelin çürümesine izin verilmeyeceğini belirten Yılmazer, “Üstelik müzenin en özel bölümünde teşhir edilir. Boyutunu dahi algılayamayacağımız, zemin seviyesinden düşük bir bölümde özensizce sergilenmez. Bu kadar başarıyla tasvir edilen, mücevher değerindeki gözleri, ustalıkla yapılmış miğferinin altında görünen kıvırcık saçlı başı özel olarak aydınlatılır. Tüm dünya kültürü için müthiş bir servet olan Zeugma Antik Kenti'nin koruyucu tanrısı olan Mars heykeli, Zeugma Müzesi'nin her yerinden görülebilecek bir ihtişamla teşhir edilir” şeklinde konuştu.PAHA BİÇİLEMEZ DEĞERDEDünyada “ünik “ olarak adlandırılan bir eşi dahi olmadığı tescillenen muazzam bir Mars heykeline sahip olduğumuzu belirten Yılmazer, ”Mars heykeli Zeugma Antik Kentinin koruyucu tanrısıdır. Bir elinde mızrak, diğer elinde bahar dalı tutması çok önemli bir semboldür. Savaş ama barış için savaş“ şeklinde ifade edilebilecek çok anlamlı bir mesaj verilmektedir. Heykel paha biçilemez değerde. Küçücük bronz heykeller bile maddi olarak çok değerlidir. Bizim elimizde ise 1,55 m boyunda, 2-4 mm. kalınlığında çalışılmış devasa ve paha biçilmez bir bronz heykel var. Heykel tam bir ustalıkla yapılmış, bakışlarındaki anlamı güçlendirmek için göz akı gümüşle çalışılmış, göz bebeği daire şeklinde altın kakmayla öne çıkarılmıştır” dedi.YANGINDA ZARAR GÖRMÜŞHeykelin kazı çalışmaları sırasında bir komutana ait olduğu düşünülen bir villada sırt üstü yatar vaziyette bulunduğunu anlatan Yılmazer şu bilgileri verdi:”MS 256 da , Zeugma saltanatının bitişine sebep olan Sasani saldırılarında , korumak amacıyla, komutan tarafından evinde saklandığı düşünülmektedir. Çıkan yangında heykelimiz de zarar görmüştür ve üstüne düşen ağır cisimler nedeniyle sol kolu omuzdan ayrılmıştır. Heykel çıkarıldığında ,sağ göğsünde yanık ve ezikler vardı, eli parçalara ayrılmıştı. Basınç nedeniyle sırtının ortasından kalçasına kadar çatlak oluşmuştu.”ÇALIŞMALAR 2002 YILINDA TAMAMLANDIKazı sonrası Gaziantep Arkeoloji Müzesi'ne getirilen heykelin restorasyonuna, 2001 yılı Mart ayında Packard Humanities Institute finansmanı ile İtalyan Dr. Roberto Nardi başkanlığında Centro di Conservazione Archeologica'nın maden restoratörleri tarafından başlandığını hatırlatan Yılmazer, “Çalışmalar, 2002 yılı Aralık ayında tamamlandı. Restorasyon sırasında eseri koruyacak yöntemler uygulandı. Sergileme sırasında ayakta durabilmesi içine esere krom çelik taşıyıcı yerleştirildi” dedi.MARS’IN HİKAYESİ Helenistik dönemde Ares olarak adlandırılan Mars, Roma devletinin savaş tanrısıdır. Mars'ın annesi Hera'dır ve Hera hiçbir erkekle birleşmeden kendisi de bir savaş tanrısını doğurmak ister. İsteğini ağaçları çiçeklendiren bitkisel güç Flora'ya söyler. Flora, ona basit bir dokunma ile bir kadını hamile bırakabilen dölleyici niteliği olan sihirli bir çiçek verir. Hera bu sihirli çiçeğe dokunarak, adı İlkbahar'ın ilk ayı olan tanrıyı, Mars'ı dünya'ya getirir. Antik dönem insanlarının inanışına göre “Mart ayıyla birlikte , tüm savaşlardan sonra , doğanın yeniden doğuşu da başlar”. Meral KINACILAR