Kilisin çilesi bitmiyor.

Suriyeden atılan Katyuşa füzeleri yüzünden bugüne kadar 14 kişi öldü, 34 kişi yaralandı.

Geçenlerde bir kısım askeri ve sivil üst düzey yetkililer Kilise gelerek geçmiş olsun dileğinde bulundular.

Hepsi bu kadar.

Dünya liderimizin(!) bu konuda pek sesi çıkmıyor.

Ne yapılması gerekir?

Halkını seven, onurlu ve gururlu yetkililer bir filo uçak göndererek gereken yerlerde tozu dumana katmalı. Bu alçaklığı yapanların defterini dürmelidir.

Çünkü onlar devleti yönetiyorlar. Devletimizin yürürlükteki Anayasasına göre 'Devlet halkın mal ve can güvenliğini korumakla yükümlüdür. Bu yükümlülük devletin birincil ve asil görevidir.

Bu görev neden yapılmıyor????

Nedenleri aşağıya sıralıyorum.

Daha önce Suriye bizim bir savaş uçağımızı Akdenize düşürdü.

Bir süre sonra da biz Rus savaş uçağını düşürdük.

Şamda Emevi Camisinde namaz kılma sevdamız yüzünden Esatla aramız bozuk. Esat karşıtı muhalifleri destekliyoruz.

Rus savaş uçağını düşürünce de Rusya ile aramız bozuldu. Karşılıklı hasım durumuna geldik.

Bütün bunların Kilise düşen füzelerle ne ilgisi var diyeceksiniz…

Çok ilgisi var. Bire bir bağlantılı.

Rusyanın Suriyedeki iki liman kentinde, Tartus ve Lazkiyede hem deniz, hem de hava üsleri var. Bu üslerde Rus radarları konuşlu. Bu radarlara bağlı olarak da S-300 füzeleri pusuda beklemekte. Ayrıca hava savunma sistemleri teyakkuzda.

Sözünü ettiğim Rus üsleri İncirlikteki ABD üssüne rakip olarak kurulmuştur. Rusyanın Akdenizde kontrol ve hakimiyetini sağlamakta… Bu nedenle Rusya için hayati öneme haizdir.

Türkiye Kilise düşen füzeler nedeniyle bir uçak filosu kaldırıp sınırın güneyini bombaladığı takdirde Rus füzeleri Esat adına hareket ederek anında müdahale edecek ve savaş uçaklarımızı düşürecektir. Ondan sonra da gelsin Türk Rus ve Türkiye/Suriye savaşı.

İşte Tartus ve Lazikeyedeki Rus üsleri yüzünden bizim savaş uçaklarımız sınırı geçip Kilisi koruyamıyor.

Neymiş efendim?

Angajman kuralları gereği misliyle karşılık veriliyormuş….

Yani fırtına toplarımız sınırın ötesini top mermileriyle dövüyor. Bilmem kaç IŞID militanı ölüyormuş….

Geçin beyim geçin…

AKP iktidarı TSKnin görevleriyle ilgili yasal değişiklik yapmıştı. Amaç darbeleri önlemeye yönelikti. Bu değişikliğe göre TSK devlete ve cumhuriyete yurt içinden gelecek saldırılara karışmayacak, yalnızca yurt dışından gelecek tehlikelere karşı ülkeyi koruyacaktı.

Amenna diyelim.

Kilise atılan füzeler kazara değil, meydan okuyarak, bilinçli ve kasıtlı olarak atılmakta. Bugüne kadar 14 kişi öldü. 34 yaralı var.

Bu olaylar yurt dışından gelen tehlike ve saldırı değil midir?

Zaten 90 bin nüfuslu Kilise 120 bin Suriyeliyi yerleştirmek Kilise yapılan en büyük haksızlıktı. Şimdi de Kilisliler evinde otururken duvarı delip içeri giren füzelerle ölüyorlar…

Nerede öksürdükçe mangalda kül bırakmayanlar? 'Kimse sabrımızı test etmesin diyen yiğitler nerede?

Kiliste huzur ve can güvenliği kalmadı. Gece uykusu yok. 'Sokağa abdest alarak çıkanlar da ölüyorlar. Abdest koruyamıyor. Büyük ölçüde Suriyeli çocukların işgal ettikleri okullarda eğitim öğretim yapılamaz hale geldi. Kilisin öz evlatları ata şehrinde sokaklara çıkıp özgürce dolaşamıyorlar. Herkes korku içinde….

Bu onur ve gurur kırıcı olayların kesinlikle önlenmesi gerekiyor.
Dünya liderimize (') duyurulur.