Prof. Dr. İhsan Şebnem Örgüç, meme kanserini saptamak için kullanılan mamografi tekniğinin radyasyon yaydığı düşüncesinin tıbbi hizmetleri engellediğini, mamografinin kansere yol açtığı kanıtlanmış bir vaka olmadığını belirttiTürk Radyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. İhsan Şebnem Örgüç, , Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) aracılığıyla tüm illerde mamografi taramaları yapıldığını ve Türkiye'de her 3 kadından 1'inin bu taramalara katıldığını söyledi. Bu taramalarda bir problem görüldüğü takdirde hastaları ileri incelemeye yönlendirildiklerini anlatan Örgüç, bazı kadınların "radyasyon korkusu" nedeniyle bu taramalara katılmadığını anlattı."ÜÇ SAATLİK UÇUŞTA MAMOGRAFİYE EŞ DEĞER RADYASYON ALINIYOR"Prof. Dr. İhsan Şebnem Örgüç, mamografinin radyasyona, dolayısıyla kansere yol açtığı yönündeki görüşü şöyle değerlendirdi: "Bu gerçekten bir korku ve efsane haline gelmeye başladı diye düşünüyorum. Radyasyon korkusu tıbbın yapabileceği hizmetleri engelleme noktasına kadar geldi. Bana soran hastalarıma, 'Radyasyondan niye korkuyorsunuz?' diyorum. 'Kanser yapar.' diyorlar. Evet, teorik olarak öyle bir risk var ama kanıtlanan, mamografinin yol açtığı meme kanseri henüz yok. 'Üç saatlik bir uçuşta, mamografiye eş değer radyasyon alıyorsunuz. Bu nedenle uçağa binmekten geri duruyor musunuz?' diye soruyorum. 'Hayır.' diyorlar, şaşırıyorlar. Şu anki cihazlar eski sistemlere göre çok düşük oranda radyasyonla görüntüleri oluşturabildiği için artık bunu göz ardı edebilecek kadar rahat davranmak istiyoruz. Tabii ki kimseye gereksiz ve sık tetkik yapmak istemiyoruz. Ancak kadınlarımızın bu işleri zamanında yaptırması hayatları için çok değerli." AA