Uzmanların önerileri doğrultusunda madem tam kapanma yapamıyoruz, o zaman bilimsel, akılcı ve sistematik çözümler üzerinde durmalıyız. Kısmi kapanma, olumlu sonuçlarının yanında, olumsuzluklarını da beraberinde getirecektir. Bir an önce alınan kararların tekrar değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” dedi. Alınan önlemlerin yetersiz olduğunu belirten Kocalar, “Maalesef alınan önlemler yetersiz, bilimsel değil ve aynı zamanda uygulamada yanlışlıklar var. Ramazanın başlaması ile alınan kararlar çelişkiler ile dolu. Şehirlerarası seyahatlere kısıtlama getirildi. Ancak bu kısıtlama özel araçları kapsıyor. Toplu taşıma ile seyahatlerde ise bir kısıtlama yok. Tek kişi veya aile bireyleri ile birlikte özel araçlarla seyahat edildiğinde bulaşan virüs, 40 kişilik otobüslerde veya 300 - 400 kişilik uçaklarda bulaşmıyor. Bu nasıl bir yaklaşım, anlamak gerçekten güç” diye konuştu. MARKETLERDE ADIM ATACAK YER YOK Sokağa çıkma kısıtlaması akşam 21.00’den 19.00’a çekildiğini anlatan Kocalar, “Sokağa çıkma kısıtlamasını yanlış anlıyoruz ve yanlış uyguluyoruz. Uygulamada yaşanılan aksaklıkları görmemek mümkün değil. Akşam 18.00’den önce marketlerde adım atacak yer bulunmuyor, kasalarda uzun kuyruklar oluşuyor. Zaten bulaşacak virüs bu sırada bulaşıyor, 19.00’dan sonra evimize kapansak ne olur, kapanmazsak ne olur. Şehir içi toplu ulaşım araçlarının oturma kapasiteleri yüzde 50 ile sınırlandırılması kararı alındı. Bunu normal saatlerde uygulamak mümkün olabilir. Ama mesai bitiminde ve hemen hemen tüm kesimlerin mesai saatlerinin aynı zaman diliminde bittiği varsayıldığında, şehir içi toplu ulaşım araçlarının ihtiyacı tam kapasite ile karşılaması bile mümkün değil iken yüzde 50 kapasite ile karşılaması bekleniyor. Maalesef mümkün olamayacak bir beklenti”MESAİ SAATLERİ KISALTILDI AMA… Kamu kurum ve kuruluşlarında mesai saatlerinin kısaltıldığını, personel sayılarında zorunlu ve haklı olarak hamile, engelli, 60 yaş üzeri, kronik rahatsızlığı olanları kapsayacak şekilde kısıtlamaya gidildiğini vurgulayan Başkan Kocalar, “Kısıtlı personel ile 8 saatte yapılan hizmet, 6 saatte yapılmaya başlandı. Böylelikle bu önlem nedeniyle yoğunluk artırılarak temas ve bulaş riski de artırılmış oldu. Benzer şekilde, çalışma koşulları, şartları ve imkânları uygun olan özel sektörlerde de esnek çalışma yöntemlerine geçilmesinin teşvik edileceği belirtildi. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan hamile, engelli, 60 yaş üzeri, kronik rahatsızlığı olan personellere haklı olarak tanınan bu ayrıcalık, özel sektörlerde de zorunlu uygulanması sağlanmalıydı ve işverenin inisiyatifine bırakılmamalıydı. Bulaş riskinin fazla olduğu veya olabileceği kahvehaneler, kafeler, lokantalar, spor salonları, düğün salonları, halı sahalar vb. toplu mekânlar kapatılıyor veya kısıtlamalar getiriliyor. Bu doğru bir yaklaşım. İnsanlar bu mekânlara gitmeden yaşayabilir veya belirli kurallar çerçevesinde sorun yaşamadan gidebilir. Ama markete, manava gitmeden, ihtiyacını karşılayamaz ve yaşayamaz. Toplu taşıma araçlarına binmeden işine evine gidemez. Kamu kurumlarında, bankalarda işleri olduğunda gitmeden çözemez. Şimdi yeni alınan bu kararlar ile bu alanlarda yoğunluk artı mı azaldı mı? Maalesef yoğunluğun ve temasın arttığını görüyoruz”TEKRAR DEĞERLENDİRME YAPILMALI Kocalar “Sonuç olarak kısmi kapanma, olumlu sonuçlarının yanında, olumsuzluklarını da beraberinde getirecektir. Bir an önce alınan kararların tekrar değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun yanında salgın sağlığımızı olumsuz etkilerken, ekonomiyi ve üretim sektörlerini de ciddi ölçüde etkilemeye devam etmektedir. Virüs bulaşıcılığının yanında, ekonomik anlamda oluşturduğu olumsuz etkileri iş dünyasında da hızla yayılım göstermektedir. Artık vatandaşın, esnafın, iş yerlerinin, toplumun psikolojik ve ekonomik tahammülleri kalmamıştır. Bir an önce bu sorunun bilimsel, akılcı ve sistematik yaklaşımlar ile çözülmesini gerektiğini hatırlatıyoruz.”