Yaklaşan seçim öncesinde iki miting yaşadık.. AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan ile CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu… Mesajlar verildi, eleştiriler yapıldı, projeler sunuldu, emanetler istendi, süreklilik talep edildi…

Her iki liderde farklı özelliklere sahip, farklı mesajlar verdi mitinglerinde…

Örneğin Erdoğan, tuttuğunu koparmak için uğraşan, koparan, kalabalığı coşturmayı bilen, Kılıçdaroğlu ise; akıllı ve samimi bir lider…

Demokrasi Meydanı CHP’nin liderini ağırladı dün.

Kalabalık var mıydı ?

Evet kalabalıktı..

Kaç kişi vardı ?

Metrekareye kaç kişi düşmüştü ?

Hangi miting daha kalabalıktı ? Cevap ortada ama… Susmak en doğru olanı sanki.. Çünkü insanlar meydanların nasıl dolduğunu biliyor, cevabı da en doğru onlar veriyor…

TEŞKİLAT..TEŞKİLAT..

AK Parti gerçekten alkışı hakeden bir teşkilata sahip. Herkes bir ve beraber.. Bir miting yapılıyor, aylarca süren hazırlık, bandolar, davullar, zurnalar.. Karşılama törenleri, otobüs dolusu getirilen insanlar… Doldurulan alanlar… Teşkilat haklı gurur yaşıyor ve lideriz diyebiliyor..

Peki ya CHP ?

Ne zaman iyi bir teşkilat olacak bilemiyorum… Küçük küçük bez parçalarına yazılmış "CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Gaziantep’e geliyor" afişleri ve mitingin yapılacağı gün çoğalan anonslar.. Tamam belki bütçeleri yok, belki buna harcayacak paraları da yok ama…. Ne olursa olsun iyi bir ekip çalışması bazı sorunları çözer ve güçlü örgütlülük net şekilde ortaya çıkar… İnşaallah bu birliktelik sağlanır ve meydanlarda sesleri daha gür çıkar..

MESAJLAR İYİ OKUNMALI

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Demokrasi Meydanı’nda verdiği mesajlar iyi okunmalı. Halkçı bir lider olan Kılıçdaroğlu’nun vicdanlara seslenmesi, örtülü örtüsüz herkesin bir ve beraber olmasını istemesi, parti ayırt etmeden, sandığa gidip AK Parti’ye oy verenleri bile sahiplenip, çağrı yapması takdire şayandı.. Mitingte en sevindiğim nokta ise; hayatını yitiren genç fidanları halka yuhlatmaması oldu..

Geldi, konuştu, alkışlandı ve gitti..

Ne trafik sıkıntısı yaşandı kentte, ne de gürültü…