Günümüzde sosyal medyanın gücü hepimizin malumu. Artık bir mesaj, vurgu ya da algı operasyonu yapılacaksa en temel araç sosyal medya oluyor. Şirketler, kurumlar, organizasyonlar hatta devletler, sosyal medyayı en önemli silah olarak görüyor ve bu mecrayı iyi yönetmenin hesabı içerisine giriyorlar. Futbol kulüplerinin de birçok fan sayfası birbirleriyle iletişim halinde ve bu sayfaların gücünün farkında.
Gaziantepspor ile Gazişehir FK arasında bir zıtlık, karşıtlık daha doğrusu düşmanlık tohumları ekilmeye daha ligin başında başlanmıştı. Gaziantep’teki Fan sayfalarını yönetenler önce küçük küçük dostluk mesajları verir gibi yapıp, bu mesajlara da sürekli bir şerh koymayı ihmal etmediler: “Biz büyüğüz!” Bu büyük olma sevdası, kendini büyük zannetme ya da Yunus Emre’nin dediği gibi ‘kendini bilmeme’ durumu yavaş yavaş iki takımın taraftarları arasında düşmanlığa doğru bir gidişatın başlangıcı oldu. Sosyal medya hesapları önce diğer takıma ‘haddinizi bilin’ mesajları verdi! Şimdiyse kutuplaşma hat safhaya çıktı, ‘Bu sayfada artık bilmem şu takımın haberi yapılmayacaktır, o takım şu taraftarları içeri almadı, siz şunu yaptınız, biz bunu yaptık’ vs hep bir hesaplaşma içerisine giriliyor. İşin tehlike boyutu, bu sayfaları takip edenlerin özellikle gençler olması hasebiyle de artıyor.
Bu düşmanlık halini körükleyenlere fırsat vermemesi gerekenler ilk başta yönetimler ve sonrasında da Gaziantep halkı. İki takımın durumunu zaten herkes biliyor. Gaziantepspor çok zor bir dönemden geçiyor, desteklemek gerekiyor. Gazişehir Süper Lig hesapları yapıyor, yine desteklemek gerekiyor. O fan sayfalarında birilerinin nefret söylemlerinden etkilenerek yorumlar yapan gerçek Gazianteplilere sesleniyorum: Bu şehre, Beşiktaş, Bayern München ile oynadığı haftanın öncesinde ya da sonrasında gelseydi kötü mü olurdu? Galatasaray ya da Fenerbahçe hatta Roma bu şehre gelse, bu takımlarla bu şehrin herhangi bir takımı maç yapsa bunun faydasını hiç düşündünüz mü? Adı Gazişehir ya da Gaziantep, ne fark eder? Temennimiz iki kulübümüzün de nice başarılarının olması. Ama biri düştü diye onu ayağa kaldırmak ile uğraşmayıp diğerini de düşürmeye çalışmak abesle iştigal olur. Ben Gaziantepspor yönetimini bu zor dönemde canla başla çalıştığı için, Gazişehir yönetimini de çok doğru alt yapısal hamleler ve yatırımlar yaptığı için canı gönülden kutluyor, iki yönetimi de dostluk mesajları vermeye davet ediyorum.
İlk maçta olduğu gibi, ligin ikinci yarısındaki maçta da takımlarımızın sahadan el ele kol kola çıkması temennisiyle…