Maalesef hayatta küsmeler oluyor. Her gün sayısız yerde ve konuda, milyonlarca insan arasında, birbirine küsen ne kadar çok insan vardır kim bilir? Bazen birilerine biz de güceniyor ve küsüyoruz. Bazen de bize güceniyor ve küsüyorlar. Sebep, çoğu defa yanlış anlamalar ve maksadını aşan fazla konuşmalar yüzündendir.

Âlimler, dehalar, politikacılar ve sanatçılar arasında, kardeşler, arkadaşlar, hatta karı koca arasında bile küsmeler olabiliyor. Ne yapalım, küsen küssün demekten başka çare yok. Çünkü demirim demeyen kömürüm diye tutturan nice kişiler var. Kendini hep haklı sanıp, silah çekilse bile asla barışmayan tipler bile var.

Ne olursa olsun genellikle esas sebep, sevgi azlığıdır. Fakat çeşitli çekişmeler de birçok sebep yaratmaktadır.

Gerçek dostlar arasındaki küsmeler fazla uzun sürmez, birbirlerine gücenseler bile, aralarındaki sağlam sevgi, er veya geç onları barıştırır. Eğer barışmıyorlarsa gerçek dost değildirler. Birbirlerini çok seven ve askeri müşterekleri fazla olan dostlar ve eşler, ölünceye kadar birbirlerinden ayrılmaz ve küsmezler ve kin tutmazlar. Her insanın bu anlamda birkaç dostu, mutlaka olmalıdır.

Kalan ömrünü, yeni küsmelere ve gücenmelere ayıran insan, bu kararı aldığı an, yarı ölmüş demektir. Daha fazla yaşayıp da ne yapacaktır. İlerlemiş yaşına rağmen birçok kişiye dargın yaşayan insan, kalan ömrünü daha da kısaltmış olur. Çünkü hayat, paylaşarak ve severek daha mutlu, daha uzun ve daha neşeli geçer. Çok sayıda insana küsen insan, en sonunda kendi kendine ve hayata küser. Kalın sağlıcakla değerli okurlarım.