Selçuk İnan’ın istifasından sonra koltuğa oturan Daloğlu, dışarıdan görünenle takım içinin çok farklı olduğunu söyledi.
Başarılı bir dönem geçirdiğiklerini söyleyen Daloğlu, “Çünkü bir takım çalıştırmak söz konusu olduğunda ‘uzaktan gözlemlemekle işin içine girdiğinizde gördüğünüz tablo’ aynı olmayabilir. Bir teknik adam kafasıyla oyuncu profillerini analiz edersiniz, takımın kadro mühendisliğini analiz edersiniz ancak antrenmanlarda gördüğünüzde ve veriler elinize geçtiğinizde oyuncuların gerçek durumlarını, takımın oynayabileceği optimum oyunu görmüş olursunuz. İşte o zaman, dışarıdan baktığınızdan farklı bakmaya ve kararlar almaya başlarsınız. Biz bu açıdan kısıtlı zamanda takımı doğru hazırlayıp, doğru kararlar vermeye çalıştık” dedi.
ALT YAPI TAKIMIN KÜLTÜRÜ OLMALI
Az önce de değindiğim gibi dışarıdan görünenle takım içi çok farklı. Oyuncu profillerini yakından analiz ettiğinizde neleri yapabileceğini ve neleri yapamayacağını tespit ettikçe, taktiksel ve oyunsal olarak daha isabetli kararlar verebiliyorsunuz. A Takımın alt yapıya bakışını ise olumsuz görmedim, oyuncular anlamında pırlanta gibi adamlar var takımda. Buradaki esas konu bir kültür! Alt yapıya olumlu bakış açısı A Takımın değil komple kulübün bir kültürü olmalı. Ben bunun için varım! Bu konudaki mücadelemden dolayı gurur duyuyorum. Bunun için de elbette çalışmalar yapıyoruz.
TAKDİR EDEN DE OLDU, ELEŞTİREN DE
Vurguladığınız gibi bunu çok takdir eden olduğu gibi eleştiren de oldu. Ama şu söyleyeyim, ben neysem o’yum. Spontane davrandığınızda gerçek olursunuz. Yalan bir dünyanın içinde yaşamazsınız. Hissettiklerimi ifade etmekte hiçbir zaman bir mani görmedim kendimde. Futbol verdiğiniz veya vermediğiniz kararların sonuca hemen etki ettiği çok zor bir sektör. Burada elbette hatalar da olacak. Bunu doğal karşılamak da doğal.
EMRE ÇOK ETKİLENMİŞ
Ben okumayı seviyorum. Mesela maç sonrası söylediğim söz sosyal medyada çok dönmüş. “Her hata bir ders, ne hata biter ne ders” gibi. Bir maç önü toplantısında Emre Taşdemir, söylediğim sözlerden etkilenmiş ve söyledi. “Hocam bu işte. Bütün mesele bu” dedi.
BÜYÜKŞEHİR İLE PROTOKOL HAZIRLADIK
Beni bilen bilir zaten. Gizli ajandam olmaz. Büyükşehir Belediyesi ile bir protokol hazırladık. Bu protokol ile özellikle alt yaş gruplarına daha fazla antrenman yaptırılacak, daha kontrollü, daha fazla iletişimi sağlayacak, belki beslenmelerine kadar müdahale edilecek bir sistem getirmeye çalışıyoruz. Bunun için bir tesis talebimiz de var. O tesis bir akademi gibi faaliyet gösterecek.
OYUNCU KAYBETME TEHLİKESİ YAŞIYORUZ
Bir defa alt yaş gruplarında çocukların büyüme potansiyelleri zamansal olarak değişiyor. Ve gerçekten yetenekli bir oyuncuyu bu dönemde kaybetme tehlikesi yaşıyoruz. Bunu engellemek için alt yaş kategorilerinde her yaşı 30’arlı olacak şekilde 2 grupta tutacağız. Toplam 60’ar kişilik oyuncu havuzlarımız olacak. 2.grupta yer alan ama belki fiziksel eksikliği bulunan çocuk fiziken büyüdüğünde ve aşama katettiğinde 1.gruba alınacak.
GENÇLERE MOTİVASYON OLDU
Takımda son maçta 5 tane genç oyuncuya yer veren Daloğlu bunların gençler için büyük motivasyon olduğunu belirterek, “Şu an alt yapıdaki her oyuncu, A Takımda oynayabilecek inancına sahip oldu. Bu inanç ve özgüven, çalışmalarına yansırsa hem kalite yükselecek hem oyuncu gelişimi artacak.Geçtiğimiz sezon U14 finallerde kaybetti ki herkes oradaki statünün kurbanı olduğumuzu biliyor. U16 finallere gitti. U19 ligi iyi bir sıralamada bitirdi. U 17 ise oyunsal ve oyuncu bazında benim gelişimini en çok beğendiğim gruplardan biri oldu. Ligin son bölümde muazzam bir gelişim yakaladılar. Galatasaray’ı yendik, Fenerbahçe ile berabere kaldık. Skor ve sonuçlar da önemli değil açıkçası beni en çok sevindiren konu oyuncularımızın gelişimi oldu. Çok çalışacaklar. Çok. Hiç kimse onları alıp bir yere getirmez. Onlar kendileri çalışacak, hazır olacak ve bir yerlere gelecekler. Hazır olmak için de tekrar söylüyorum: Çok çalışacaklar.
