İnsanlık Covid-19 adıyla bilinen bir melanetin kıskacında. Bir anlamda bu küresel salgın, insan unsurunun bu zamana kadar sahip olduğu ve onu kuşatan değerler silsilesinin de bir sınavı.Zira her türlü maddi imkana rağmen kısıtlanıyorsun, malın var gidemiyorsun, özgürlüğün elinde ancak görünmeyen prangalarından kurtulup dışarıya dahi çıkamıyorsunuz. Peki, biz bu ağır ve büyük imtihanın üstesinden nasıl geleceğiz ? Dünya ölçeğindeki örnekler ortada. Kuşkusuz bu örneklerin bize uyan ya da uymayan tarafları mevcut. Biz bu örneklerden ancak ve ancak coğrafyamıza, töremize kısaca kendi sosyolojimize uygun olanlarla entegre olarak, ancak kendi özel şartlarımızın emri gereği olarak ise orijinal mücadele yöntemlerimizi yine kendimiz belirleyeceğiz. Bilinen en bariz gerçek, bulaşın insan ilişkilerinin hızlı trafiğine ve insan sirkülasyonuna bağlı olduğu gerçeğidir. Kısıtlama ile kapanma arasındaki derin çelişki Türkiye haritası üzerinde risk bölgelerinin seyrini zorunlu kıldı. Aynı zamanda merkezi hükümetin aldığı kararlara ek olarak mülki idare amirlerine de hareket serbestiği getirdi. Şimdi soruyorum; Bakkal’ın, Kasap’ın, Kesimhanelerin, tatlıcı, kuruyemişçi ve marketlerin açık olduğu ve adına kısıtlama denilen bu hilkat garibesi durumdan sonuç alabilir miyiz ?Ellerinde, nereden ve hangi kurumdan aldığı belli olmayan izin kağıtlarıyla memleket turuna çıkan, şehir içinde coştukça coşan bir kesim var. Böylesi yaya ve araç trafiğinin olduğu bir kısıtlama anlayışından medet umuyoruz. Toplum olarak bir disiplinine girmek zorundayız. Yerel idarelerde başı çeken ve imza yetkisine sahip kurumlardan başlamak üzere, Belediyeler ve Valilik mücadele yöntemlerini akla, bilim ve fenne göre analiz ederek, radikal kararlar alma ve bunu cesaretle uygulama noktasında olmalıdır. Vatandaşın beklediği, tam kapanma ve sonuç almaya odaklı tedbirlerdir. Bu yöntemle sonuç almak ve akabinde tamamen ancak safhalar halinde açılmanın meyvesine talip olmaktır. Alınan kararlar tamamen ekonomiye cevap niteliğinde olması mücadeleyi bilimsel gerçekçilik çizgisinden uzaklaştırmaktır. ‘Evet efendim, siz bilirsiniz efendim” anlayışının gerisinde sektörel bazda bu işi bilenlerin akıl ve cesaretine müracaat edilmesi daha realist bir yürüme yolunun önüne açacaktır. Valilik derhal kaydıyla oluşturacağı istişare kurullarının önerilerine kendilerini açık hale getirmelidir diye düşünüyorum.