Maç öncesi yaptığım değerlendirmede, yazının başlığını aslında "hiç berabere kalmamışız" şeklinde koymuştum ama son anda değiştirdim ve "Akhisar'a dikkat" dedim.. Sonuç ikisine de uydu.. Ama bu sezon sahasında hiç berabere kalmayan Gaziantepspor, bu payeyi Akhisar'a verdi.. Bu maç Gaziantepspor açısından tarihe geçecek bir maçtı.. Futboldan bahsetmeye gerek yok.. Çünkü bu saatten sonra iyi futbol yerine iyi sonuç geçerlidir.. Eğer bir takım kendi sahasında 2-0'dan maçı 2-2'ye getiriyorsa, bu kayıp değil kazançtır.. Bu maçtan 1 puan alındıysa, bunu önce Akhisar'ın kenar yönetimine, sonra Bülent Hocaya bağlamak lazımdır.. Hamza'nın cezalı olmasıyla aşağıdaki kenar yönetimi, saha içini iyi analiz edemediler..Dakika 65'den sonra çok geri çekildiler..Orta alandaki üstünlüklerini Gaziantepspor'a verdiler. Oyuncu değişiklik tercihlerini de yanlış yapınca, Bülent Uygun'a bir kez daha doğru hamle yaptığı için alkış getirdiler.. Kısacası, Akhisar kenar yönetimi 3 puanı elinin tersiyle itti ve Gaziantepspor'a bir puanı altın tepsiyle ikram etti.. Maçın teknik analizi bu kadar.. Zaten fazla yazacak bir şey yok.. Asıl yazılacak şeyler tribünlerde gerçekleşti..Daha ilk yarı bitmeden tribünler inanılmaz bir tepki göstermeye başladı.. Önceden bastırılan tribün tepkileri, bu kez bastıranlar tarafından gerçekleştirilince, gelişmeler Gaziantepspor tarihinin sayfalarında yer alacak noktaya ulaştı.. Öyleki bu tepki ve protestolar Televizyonda yankılanacak kadar büyük ses getirdi. Yayıncı kuruluş bazen sesi kısmak zorunda kaldı.. Bu kısılan ses küfürdü... Hemde çok ağır küfür.. Küfürü edenler ise, bu güne kadar yönetime tepki verenleri dövenlerdi.. Tehdit edenlerdi.. İşin trajikomik yönü burasıydı.. Ve daha vahimi tüm Kamil Ocak stadından tek bir ses çıkıyordu..Önce futbolculara yönelik tepkiler, sonradan yönetime ve en sonunda başkana döndü.. Neler söylendi neler.. Gaziantepspor tarihinde bir kulüp başkanına bu kadar söylenmemiş ağır küfürler edildi..Edenleri bu zamana kadar organize eden başındakiler bile çaresizce orayı terk edip, şeref tribününde soluğu aldılar.. Küçük Kızıl kardeşi çağırarak "gücümüz yetmiyor, kontrol edemiyoruz"diyerek kendi gruplarından dert yandılar.. Yani ben az söyleyeyim siz çok anlayın.. İBRAHİM KIZIL'A AYIP EDİLMİŞTİR Gerek şahsım gereksede bu gazete küfür konusunda çok duyarlıdır.. Biz gazete olarak "KÜFÜRE HAYIR" kampanyası yapmış, çocuk, kadın erkek tüm gazete personelimizle saha içerisinde pankrat açarak yürümüş insanlarız.. Sadece spor müsabakalarında değil, genel olarak küfür karşıtı birisiyim.. Her ne kadar bana olduğu kadar çocuklarımıza, çalışanlarımıza küfür edenler olsa dahi, biz o sözleri söyleyenlere bakar ve her şeyi Allaha havale ederiz.. Ayrıca sevmeyenimiz, hatta bize düşmanlık besleyenler dahi olsa, o kişiye yapılanlara da aynı tavrı alacağımızdan kimsenin endişesi olmasın..Bu düşünceden hareketle Kamil Ocak stadında Gaziantepspor Başkanına yapılan toplu küfürü hoş karşılamıyorum.. İbrahim Kızıl asla o küfürü hak etmemiştir.. O'nun yaptığı tek yanlış, idareyi kardeşlerine bırakması olmuştur.. Maalesef Gaziantepspor'un bu noktalara gelmesine seyirci kalmıştır.. Benimle kavgası, mahkemelere vermesi, iftiralar atması, saldırıda parmağı olması ayrı bir durumdur.. Ama ne olursa olsun, bu küfürü hak etmemiştir.. Çünkü çok ağırdır.. Ayıptır.. Yapanların yıllardır destek verdikleri guruptan başlaması da tartışılması gereken ayrı bir konudur..