Mimarlar, mühendisler, inşaat sektörü temsilcileri ve vatandaşları Ekonomist Erkin Şahinöz ile buluşturan Mimarlar Odası ekonominin son günlerdeki yaşadığı sorunları masaya yatırdı. Mimarlar Odası Başkanı Özgür Girişken, "Geç tedbir, maalesef ki güç tedbir doğurdu. Küçülmeden krizden çıkılmaz. Mali krizin önümüzdeki dönemde kaçınılmaz bir şekilde reel krize dönüştüğünü göreceğiz. Ekonomik faaliyetlerde belirgin bir yavaşlama söz konusu olabilecek" dedi.

DÜŞÜŞ KARŞIMIZDA

Girişken, “Şu an bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Adlandırmakta zorlandığımız kimilerinin ekonomik saldırı dediği, kimilerinin kriz dediği, kimilerinin geçici bir durum dediği bir dalgalanma ile karşı karşıyayız. Ancak adı her neyse bu gerçekliği konuşmak ve tartışmak zorundayız. Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi olarak Ekonomi Buluşmalar başlıklı bir etkinlikler dizi başlattık. Ekonominin toplum ve Gaziantep gündeminde mimarlar, mühendisler ve toplum tüm kesimlerinde tartışılabileceği bir platform oluşturmayı umut ediyoruz. Aslında şu anki yaşanana gerçeklik 2013 yılından beri adım adım karşımıza çıkıyor. Son yıllardaki düşüş karşımızda. Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir sözü bir kez daha doğrulandı” dedi.

AĞIR BİR MALİ KRİZ VAR

Ekonomi Buluşmaları etkinliği hakkında bilgi veren Başkan Girişken, "Türkiye ekonomisi ağır bir mali krizin içinden geçiyor. Hem kurda hem de borçlanma maliyetlerinde çok hızlı ve sert yükseliş yaşandı. Ekosistemde faaliyet gösteren firmalar eş zamanlı gelen iki finansal şoka hazırlıksız yakalandı. Bilançolarının aktifleri ve pasifleri arasında “vade” ve “para birimi” uyumsuzluğu olan firmalar ise çok ağır hasar aldı. Halbuki reel kesim tarafından takip edilmeyen birçok kritik öncü gösterge bugün yaşadıklarımızın işaretini çok önceden vermişti. Geç tedbir, maalesef ki güç tedbir doğurdu. Küçülmeden krizden çıkılmaz. Mali krizin önümüzdeki dönemde kaçınılmaz bir şekilde reel krize dönüştüğünü göreceğiz. Ekonomik faaliyetlerde belirgin bir yavaşlama söz konusu olabilecek. Yavaşlayan aktivite nedeniyle firmalar artan girdi maliyetlerini nihai ürün fiyatlarına tam olarak yansıtmakta zorlanacak. Bu durum, kar marjları üzerindeki aşağı yönlü baskıyı da artıracak. Üstelik küresel ekonominin de yeni bir krize girme ihtimalinin çok yüksek olduğu bir döneme giriyoruz. Piyasalardaki yüksek oynaklık suyu iyice bulanıklaştıracak ve firmaların stratejik kararlar alma süreçlerini zorlaştıracaktır. Aynı göstergeler, önümüzdeki 2-3 yılın küresel arenada da oldukça meşakkatli geçeceğine ve dış dünyadaki olumsuz gelişmelerin iç piyasalardaki şartları daha da bozabileceğine işaret ediyor. Firmaların geleceği daha iyi öngörebilmelerine ve risklere karşı tedbirleri zamanında alabilmelerine destek olacak bir program hazırlamaya devem edeceğiz” ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ