• Kimsenin bilmediklerini bilenler, görmediklerini görenler, konuşmasından korkulanlar, öncelikli hedef.


Daha sonra; Halkını sevenler, vatanını koruyanlar, gizli tertipler ve anlaşmaları deşifre edenler.

'Ey halkım uyan artık' diyenler?

Bir punduna getirilip içeriye atılanlar yok mu. Girdiği gibi çıkma şansı nedir bilinmez.

Ayağı kayıp başı duvara çarpabilir Maazallah. Kalp başta olmak üzere envai türlü krizi bir arada geçirebilir. Kanserin bütün türevlerini bir arada yaşayabilir.

Sonrası mı? Bildikleriyle, bilmesi gerekenlere söyleyemedikleriyle toprakla halvet hali. Yani yel'e, sel'e karışma ve bu dünyadan elini eteğini çekme durumu.

Bütün bunları yan yana sıralarsak ve dahi 'Beni öldürecekler' diyen Kaşif Kozinoğlu ölürse, siz bu duruma ne dersiniz?

Bakın Emekli Binbaşı ve MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu ne diyor.

'Her türlü girişimi yeni Anayasaya yöneliktir. Bu bağlamda öldürmek dahil her şeyi yaptırabilir. Sona geldi! Ancak bunu benim gibi birçok insanın bilmesi, harekete geçmesi gerekir. Buradan bile kurtulma ihtimali çok düşük de olsa mevcuttur.'

Kozinoğlu öldürüleceğini biliyordu, öldürüldü. Kurtulma ihtimalinin çok düşükte olsa bir ihtimal olduğunu yazıyordu. Ancak o ihtimalde gerçekleşmedi.

Serdar Bolluk tarafından kaleme alınan yazı, yazdıklarımın özeti gibi. İstifade edilmesi ve Kozinoğlu cinayetinin algılanması açısından yararlı olacağını düşünüyorum.

MİLLET BİLECEK

Belki okuyamamışlardır diye çağrımızı yineleyelim.

Kaşif Kozinoğlu'nun ailesine ve arkadaşlarına sesleniyoruz.

Gelin elbirliği yapalım. Çözelim bu işi. Nasıl öldüğünü ortaya çıkaralım.

Gönderdiği mektup Aydınlık'ın malı değil. O mektup sen ben öğrenelim diye yazılmamış. Millet öğrensin istenmiş. İlla ki bir sahiplikten söz edilecekse tek sahibi kamudur, millettir.

Ve en doğru adrese gönderilmiştir. 40 yıldır gerçeği yazan Aydınlık'a.

Biz de kamu görevi yapıyor olmanın gönül rahatlığıyla yayımladık. Sürdüreceğiz.

Ne yapacaktık? Başkaları gibi halktan mı saklayacaktık? Bırakalım da bu kara düzen sürsün mü diyecektik?

Okuyun bu satırların üstünde ki haberleri. Ne diyor: ' Bunu benim gibi birçok insanın bilmesi, harekete geçmesi gerekir. Vasiyetidir. Bizlere uymak düşer.

Anlattıklarına konu olanlara da bir çift sözümüz var.

Yapıp ettiklerinizi, gizli hesaplarınızı, ABD ile gizli sözleşmelerinizi milletten saklayamazsınız.

Çünkü Kozinoğlu'lar var, Aydınlık var.

Yazar Ahmet Şık götürülürken haykırıyordu 'Dokunan Yanar.' Evet, dokunan yanıyor, konuşan ya da konuşma ihtimali olan ölüyor.