Ülkenin kaderi gibi gösterilen "22 Temmuz seçimleri"nde, CHP dışında iki parti daha "barajı" aşarsa çok sürmez 6 ay içinde bir seçim daha yapılır görüşünde olanlar giderek fazlalaşıyor! Diğer bir deyişle, 23 Temmuzda belli olacak seçim sonuçlarına göre, hiç bir parti tek başına iktidar olamayacak ve ülke "koalisyonlarla" yönetilecekmiş... Varsın bundan sonra da ülkede koalisyon iktidarı olsun, iktidarsız kalmaktansa, o da bir nimettir.." düşüncesinde olanlardan değilim. Bana göre de en güçlü iktidar "tek başına" olanıdır... Sınır boylarımız dahil, ülkedeki son gelişmeleri "iyi okuyanlar"; istikrar ve "tek sesliliğe" ancak tek başına iktidarların cevap verebileceğini görürler! Anlamayanlar için hatırlatmakta yarar var... Dağdaki "eşkiya" şehre inmeye başlamıştır. Her biri canlı bombalar halinde günlük hayatımızın bir parçası olan yerleşim yerlerinin etrafında dolaşmaktadır. Can güvenliğinin "esas olduğunu" kabul edenler ayaktadır. Asker ve emniyet mensupları, neredeyse üniformaları ile yatıp kalkmaktadır. NE ZAMAN OLUR BUNLAR.... Her ülke için "başbelası olan" terör olaylarında amaç, halkı sindirmek, can güvenliğinin "tehlikede" olduğunu kabul ettirmektir. Sen gibi görünüp, sen gibi konuşuyor olsalar da, her fırsat, onlar için yeni bir "umut" kaynağıdır! Hedefe ulaşacağına inandığı an aralarında kendi öz "kardeşleri" dahi olsa fitili çekecek kadar canidirler! Dikkat edilecek olursa bu gibi cüretlerin arttığı ortamların başında "siyasi" otorite eksikliği gelir... Bu yüzden 22 Temmuz seçimleri; istikrarın tesisi açısından, bir değil birkaç defa daha önemlidir. Yaşamı pamuk ipliğine bağlıymış gibi göstermek maksadıyla, ülkede korku ve dehşet saçanları, sadece sivil halk kesimi değil herkes umursamalıdır! HIRTLAK KAÇ BOĞUM?... Eski siyasilerin son sözü söylememek için "hırtlak kırk boğum" diyerek daima bir açık kapı bıraktıkları bilinir. Şimdikilere bir göz atın; eskilerin yaptığını yapıyorlar mı? Herkes bir diğerinin açığını arıyor; herkes gücü yettiğini evire çevire eritmeye çalışıyor! Yarın bu ülkede bir koalisyon hükümetine ihtiyaç olsa, kiminin kiminle ortaklık kuracağını düşünen yok. Kimi dinlerseniz, dinleyin en iyisini onlar biliyor.. onlardan daha dürüstü yok... Böyle bir kavga içerisinde "binmişiz bir alamete; gidiyoruz kıyamete" misali, hızla seçimlere yaklaşıyoruz. Merak etmese ediyor insan... Ülke gerçeklerini bir yana bırakıp, "biribiriyle uğraşmayı yeğleyen" siyasiler ne zaman kendilerine gelecek? Artık kılıçların kınına sokulması ve müşterek bir proje üzerinde uzlaşma çarelerinin konuşulma zamanı gelmiştir. Tek başına iktidar olma yarışına evet ama; olası bir koalisyona karşı da açık kapı bırakılması fikri de yabana atılmamalıdır.