Gaziantepspor’un parasını kendi şirket hesaplarına aktarmakla suçlanan İbrahim Kızıl, kardeşi Mehmet Kızıl ve bazı yöneticilerin duruşması dün yapıldı. Kızıl’ın avukatları, Bilirkişi heyetinden gelen raporu incelemek için süre isteyince, mahkeme hakimi duruşmayı 10 Ekim 2013 tarihine ertelerken bu arada İbrahim ve Mehmet Kızıl'ın yurt dışı yasağının ise devamına karar verdi.SERMET ATAY ANLATTITutuksuz yargılanan İbrahim Kızıl ile kardeşi Mehmet Kızıl ile diğer yöneticilerin duruşmasına dün 2. Ağır Ceza mahkemesinde devam edildi. Duruşmaya bu kez bir dönem İbrahim Kızıl ile birlikte yönetimde genel sekreterlik görevinde bulunan Avukat Sermet Atay’da katıldı. Atay, Gaziantepspor’un Kızıl’dan alacağı olduğunu iddia ederken, mahkeme heyetine dava hakkında bildiklerini anlattı ve “İbrahim Kızıl, kulübe gelen paraları kendi şirketine aktarıyordu. Biz o zaman bu konuda uyarıda bulunduk ama bidiğini yapınca yönetimden istifa ettik. . Kulübün muhasebe defteri ve evrakları Kızıl şirketler grubunda tutulmaya başlandı. Gaziantepspor’un muhasebecisi ve diğer personelleri kendi akrabalarından oluşan kişilerden oluşmaya başladı ve hatta kulüp müdürlüğüne de yakın akrabası olan Mustafa Tığrak’ı getirdi”dedi.KULÜBÜN MUHASEBESİ ŞİRKETTE TUTULMAYA BAŞLANDISermet Atay, mahkemede özetle şunları söyledi: Biz Gaziantepspor’da Celal Doğan’ın başkanlığı döneminde İbrahim Kızıl ile birlikte yönetim kurulu üyeliği yaptık. Celal Doğan Büyükşehir Belediye başkanlığını kaybetmesinin ardından Gaziantepspor başkanlığından da istifa edeceğini söyleyerek olağan üstü kongre yapıldı. O zamanlar hiç kimsenin Gaziantepspor’a talip olmaması nedeniyle İbrahim Kızıl başkanlığa aday oldu. Ben Genel Sekreterliğe, Bülent Mamatoğlu ise as başkanlığa getirilmişti. Celal Doğan başkanlığından kalan 2 milyon dolar civarında bir borç bakiyesi vardı ve biz o borcun kapatılması yönünde ödeme yapılmasını istedik. O zamanlarda Gaziantepspor’dan alacaklı olan bazı firmalar kulübün gelirlerine temlik koydurmuşlardı. İbrahim Kızıl bunların önüne geçmek için spor toto, iddia ve yayınlardan elde edilen gelirlere el konulmaması için gelen paraları kendi şirketi üzerinden çekiyor tekrar Gaziantepspor’a aktarıyordu.HESAPLAR BİRBİRİNE KARIŞIYORDUBu nedenle hesaplar birbirine karışıyordu. Yönetim kurulunda ki arkadaşlarımız yapılan bu yöntemin yanlış olduğunu ve bu şekilde devam ederse dernekler kanuna göre suç işlendiğini söyledik. Daha sonra İbrahim Kızıl bizi hiçbir şekilde dinlememeye ve sadece kendi bildiğini yapmaya devam etti. Kulübün muhasebe defteri ve evrakları Kızıl şirketler kulübünde tutulmaya başlandı. Gaziantepspor’un muhasebecisi ve diğer personelleri kendi akrabalarından oluşan kişilerden oluşmaya başladı ve hatta kulüp müdürlüğüne de yakın akrabası olan Mustafa Tığrak’ı getirdi. Bu tür hareketlere karşım olan arkadaşlarımızla birlikte bir basın toplantısı düzenledik ve kulüp içerisinde ki hataları beyan ederek istifa ettik.SİYASET YAPMAYA BAŞLADIGaziantepspor’da İbrahim ve Mehmet Kızıl dışında hiçbir yöneticinin söz hakkı olmadığı gibi sadece yasal olarak orada isimleri yer almaktadır. İbrahim Kızıl Gaziantepspor’u kendi alt şirketi gibi kullanmaya başladı. İbrahim Kızıl o dönemde Mehmet Ağar’a yakın siyaset yapmaya başladı. Siyasi gücüde yanına alarak yanlış işler yapmaya devam etti ve bana bir şey olmaz mantığını sürdürdü.KIZIL’IN GAZİANTEPSPOR’A BORCU VARDuruşma sırasında Kızıl kardeşlerin avukatlarından birisinin Sermet Atay’a “bu şekilde ki hesap aktarmalarına göre Gaziantepspor’mu İbrahim Kızıl’dan, yoksa İbrahim Kızıl’mı Gaziantepspor’dan alacaklıdır”şeklinde soru yöneltti. Sermet Atay bu soruya “Bana göre İbrahim Kızıl’ın Gaziantepspor’a borcu var Gaziantepspor bu şekilde zarara uğratılmıştır. Yani Gaziantepspor İbrahim Kızıl’dan alacaklıdır”dedi.YURT DIŞI YASAĞI DEVAM EDECEKMahkeme hakiminin yurt dışı yasağını devam ettirdiği Kızıl kardeşler dahil tutuksuz yargılanan tüm yöneticilerin katılmadığı ve avukatların temsil ettiği duruşma, 10 Ekim tarihine ertelendi. Avukatlar gelen bilirkişi raporunu incelemek için süre istedi. Mahkeme hakimi de bu süreyi verdi ve duruşmanın 10 Ekim’de yapılmasını kararlaştırdı.