Medical Park Gaziantep Hastanesi Uzm. Diyetisyen Özlem Güleçoğlu probiyotiklerin obeziteye etkilerini anlattı. Diyetisyen Güleçoğlu, obezitenin vücuda besinler ile alınan enerjinin, harcanan enerjiden fazla olmasından kaynaklanan ve vücut yağ kütlesinin, yağsız vücut kütlesine oranla artması ile karakterize olan kronik bir hastalık olduğuna dikkat çekti. Güleçoğlu yaptığı açıklamada, "Normalde yemek yeme hızı, vücuttaki yağ ve karbonhidrat depolarıyla orantılı olarak düzenlenmektedir. Normal bir insanda bu depolar optimal düzeyi aştığı zaman aşırı depolanmayı önlemek amacıyla beslenme hızı azaltılmaktadır. Ancak obez kişilerde bu durum gerçekleşmez. Bu kişilerde besin alımı vücut ağırlığının çok üzerine çıkmadığı sürece azaltılamaz. Psikojenik Şişmanlık olarak nitelendirilen, bir yakının ölmesi, ağır hastalık, stres gibi durumlarda ya da mental depresyonda insanların büyük ölçüde kilo aldığı sık görülen bir durumdur. Böyle durumlarda yemek yeme, gerilimden kurtulma çaresi olarak görülmektedir. Beslenmenin temel mekaniği, beyin sapındaki merkezler tarafından kontrol edilmektedir. Birçok çalışma insanlarda hipotalamus lezyonları sonucu şişmanlama eğilimi gelişebileceğini göstermektedir" dedi. Tıbbi beslenme tedavisinde diyetisyen rolü Diyetisyen Özlem Güleçoğlu, tıbbi beslenmede kişiye özgün tedavinin önemine dikkat çekerek, "Tıbbi beslenme tedavisinin kişiye özgü olduğu unutulmamalıdır. Başlangıçta 6 ayda yüzde 5-10 kilo kaybı hedeflenmelidir. Kilo kaybı için günlük alınan kalori miktarı azaltılmalıdır. Genel olarak kadınlar için 1000-1200 kkal/gün, erkekler için 1200-1600 kkal/gün enerji veren diyet listeleri uygundur. Günlük enerjinin yüzde 15’i proteinlerden, yüzde 25-30’u yağlardan, yüzde 55-60’ı karbonhidratlardan karşılanmalıdır" diye konuştu. HABER MERKEZİ