Meriç, hükümetin yıllardır savunduğu “enerji tasarrufu” söyleminin bilimsel verilere dayanmadığını söyledi. Meriç, “Kalıcı yaz saati, tasarruf üreten değil, aksine enerji tüketimini artıran bir yanılgıya dönüşmüştür. Halkın faturası kabarmış, enerji şirketlerinin kazancı artmıştır” dedi.
TEKNİK TERCİHİN ÖTESİNDE
Meriç’e göre uygulama, teknik bir tercihin ötesine geçerek toplumsal ritmi bozan ve verimliliği düşüren bir dayatmaya dönüşmüş durumda. Meriç, özellikle öğrencilerin sabah karanlığında yollara düşmek zorunda kalmasının ciddi bir halk sağlığı ve eğitim sorunu yarattığını söyleyerek, “Çocukların gün doğmadan okula gitmesi, uyku düzenini bozuyor; dikkat dağınıklığına, öğrenme güçlüğüne ve akademik başarısızlığa yol açıyor” dedi.
SABAH KARANLIĞINA MAHKUM EDİLDİ
Meriç, Türkiye’nin coğrafi gerçekliğiyle bağdaşmayan bir saat dilimine mahkûm edildiğini belirterek şunları söyledi: “Nüfusun ve iş gücünün büyük bölümü batıda olmasına rağmen ülkenin en doğudaki meridyene göre sabitlenmesi bilimsel bir yaklaşım değildir. Türkiye, biyolojik ritmine ve toplumsal yaşamına uygun olmayan bir saate hapsedilmiştir. Toplum sağlığı, eğitim düzeni ve yaşam kalitesi açısından kış saati uygulamasına derhal dönülmelidir. Türkiye sabah karanlığına mahkûm edilemez” dedi.





