Ardından "herhalde Gaziantep - Gaziantep olalıberi, milletvekilliği için bu kadar başvuru olmamıştır" diyoruz...
Yani şimdi yine bazıları kızacak ama "kızsınlar" diyor ve "bu iş bu kadar ayağa düşmemişti" diye ekliyorum...
İnanın sayısını bırakın aklımızı defterimizde bile tutamıyoruz... İsimleri sayamıyor, hayretler içerisinde her gün telefonumuza veya faksımıza gelen isimleri gördükçe, birbirimize "kim bunlar, neyin nesi, nereli, bu zamana kadar neredeymiş" diyoruz...
Yani hakikaten içtenlikle soruyoruz; "KİM BUNLAR"
Elbette kişisel olarak kimseye söyleyecek bir sözümüz yok.. Ancak biraz da "el insaf" demek gerekmezmi yani...
Hele bazıları var, iki kelimeyi bir araya getirmekten aciz... Ama adam MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI !..
Yahu biz değil miydik, günlerce haftalarca milletvekilliğine aday olabilecek kişilerin donanımlı olması gerektiğini söyleyen...
Bu vatandaşların aday olacağı kent hakkında her yönüyle bilgi sahibi olması gerektiğini belirten... Hatta milletvekilliğine aday olanların BAKAN OLABİLECEK vasıflara ve donanıma sahip olması gerektiğini ifade eden... Vallahi boşa konuşup yazmışız...
Adam yıllardır Gaziantep'e uğramamış, kentin adını dahi telaffuz etmemiş, ama bir bakıyoruz seçim zamanı karşımıza çıkıyor ve "ben milletvekili aday adayıyım" diyor...
Gaziantep için kılını kıpırdatmamış, sorunları konusunda sıfır bilgiye sahip, adama bakıyoruz, o da "adayım" diye ortaya çıkıyor... Burada doğmuş, sonra başka illere gitmiş, bir yerlere kapağı atmış, Gaziantep'i sadece akraba düzeyinde hatırlamış, ama şimdi o da "adayım" diyebiliyor...
Hadi onları bir kenara koyalım, ya Gaziantepli olmayanlar ve üstelik Gaziantep'te yaşamayanlar?
Elbette Gaziantepli olmayıp da, bu kentte yaşayan, ama artık işini burada kurup kent ekonomisine katkıda bulunup, çoluğunu çocuğunu burada yaşatanlar ve kenti benimseyenlere sözümüz yok... Ancak onlar dahi eğer milletvekili olacak donanıma sahipse saygı duyarız, tersi bir konumdalarsa haliyle onlara da eleştiri getiririz......
*İNİN BU KENTİN SIRTINDAN
Ama bu kentte yaşayanlar olarak, üstelik son dönemde ithal adaylar ve milletvekillerinin, şehrimize zerre kadar katkısı olmadığını yaşayan ve görenler olarak, biraz müsaade edilsin de halk adına bir iki laf söyleyelim yani...
"İNİN BU KENTİN SIRTINDAN" diyelim hani...
Dahası bu kentte gerçekten milletvekilliği yapabilecek nitelikteki insanların önünü kapamasınlar bari... O insanların şevkini kırmak, parti liderleri ve teşkilat sorumlularının tutum ve davranışları yüzünden, yaptıkları her teşebbüslerde karşısına çıkartılan zorluklar sonrası "LANET OLSUN" diyerek bir kenara çekilen çok sayıdaki değerlerimiz kaybedilmesin bari...
Peki yıllardır bu işi alışkanlık haline getirenlere ne demeli ? Türkiye geneli için söylüyorum, ben çocuktum aynı kişiler vardı, gençtim, yine aynı kişiler vardı, şimdi orta yaşı geçmek üzereyiz yine aynı kişiler karşımıza çıkıyor... Bunun benzerini şehrimizde de görmek mümkün... Çünkü tanıdığım birkaç kişi aday olmuş... Üstelik usanmadan ve biraz da utanmadan...Pes yani...
*KENTİ DÜŞÜNEN YOK, BUNLARIN ÇOĞU KENDİNİ DÜŞÜNÜYOR
Peki seçilemeyeceğini, hatta sıralamaya bile giremeyeceğini bile bile bu insanlar niye aday olurlar ?
İşte gelelim gerçeğimize...
Bir kere adamın ömür boyu taşıyacağı kartvizitinde MİLLETVEKİLİ ADAYI yazacak... Ve bunu her yerde hava ve güç açısından kullanacak... Bu birincisi...
Başka şekilde düşünenler daha kurnaz...
Seçilsin seçilmesin hiç önemli değil... O partide adı milletvekili adayı olarak anılacak, yarın bir yönetim kurulu üyeliği, meclis veya bir komisyon üyeliği gibi akçeli konulurda hayli işe yarayacak yerlere gelmesi kolaylaşacak...
Bazıları ise daha başka hesaplar içinde... Hangi sektörde ise özellikle inşaat işleriyle filan uğraşıyorsa ihaleler kendisine kayacak... Yoksa bile inşaatçılığa başlayacak... Alım satımlar, ihaleler ve her türlü alangirli işlerde kapıları açmaya başlayacak...
*ERBAKA'DA SAKAL, MHP'DE BIYIK BIRAKANLARI DA GÖRDÜK BİZ...
Dahası var...Görüşlerine elbette saygı duyuyoruz, ama vatandaş olarak bir gün başka partide, öbür gün başka partide, sonrası yine başka partide olanlara da "yahu ayıp olmuyormu?" deme ihtiyacı duyuyoruz...
Hele bazıları var ki, seçim öncesi istifa edip başka partiye geçenler ve o parti hakkında söylemedik sözler bırakmayanlar. Seçim sonrası ise bir şeyler elde edemeyince veya aradığını bulamayınca o partiden ayrılıp, daha sonra yine eski partiye dönüp söylediklerini, yaptıklarını unutanlar ve yutanlar... Yani hangi parti güçlüyse ona kapağı atmaya çalışanlar...
Necmettin Erbakan iktidarda iken sakal bırakanlar, MHP koalisyon ortağı olunca hemen sakalı kesip, bıyık bırakıp bu partiye kaçanlar... MHP iktidardan düşünce bu kez bıyığı da kesip aydınlık yüz gösterisinde bulunup AKP'ye geçenler... Ve sonunda köşeyi dönenler...
*BÜROKRATLARIN HESABI DAHA BAŞKA
Bu söyleyeceklerim biraz da bürokrat kesimi için geçerli... Tabii sözümüz yine bizim aradığımız nitelikte olanlar ve gerçekten hizmet aşkıyla dolanlar için değil...
Bu zat-ı muhteremlerin adaylığını koyduğu parti hele birde iktidarda ise, hesapları kesin tutacak... Çünkü ağam yılda bir kez bile uğramadığı Gaziantep'ten milletvekili adayı olmuştur. Yani doğduğu şehri hatırlamıştır... Nasıl olsa seçilemediği takdirde bir yerlerde kendine uygun işler bulunacaktır... Şehirde kalırsa resmi dairelerde, Ankara'da filan ise bakanlıklarda veya önemli yerlerde işi garanti...
Evet...
Örnekler bitmez, yaz yaz devam eder...
Ama tüm yazımızı bunlara ayıracak değiliz... Sadece hatırlatmak ve bilmenizi sağlamak açısından dile getirelim dedik... Üstelik bu düşüncede olanların, öyle Gaziantep'i filan düşündüklerinden kolları sıvamak gibi bir niyetlerinin olmadığı, bu insanların sadece kendi çıkarlarını düşündüklerini görmenizi istedik...
Yine tekrar ediyorum, kendini yetiştiren, milletvekilliği konusunda sorumluluk taşımaya hazır hale gelen, amacı kişisel değil kent ve ülke menfaatleri doğrultusunda olan kişilere saygı duyuyorum...
Zaten onların yüzdesi, şu gördüğüm tabloda yüzde 5'i filan buluyor...
Onların da ilk sıralara girmesi zor görünüyor...
Hepinize iyi haftalar
