Kilis için oldukça hassas davranıyoruz.. Kilis demek Gaziantep demek.. Bakmayın siz il olmasına filan.. Ben Kilis eşittir Gaziantep derim hep.. Ama gelin görünki, Kilis ağzı ile, 'Gelorum gedorum, yazorum, çizorum, işin içinde çıkamorum..'

Anteplice söyleyecek olursak eğer, 'gediyk, geliyk, yazıyk, çiziyk, bağırıyk, çağırıyk sesimizi duyurameyk'gibiyiz şu sıralarda.. Yani demem odur ki, Gaziantep deyince Kilis, Kilis deyince Gaziantep gibiyiz..

Ne varki, aylardır Kilisi kendi haline bıraktılar.. Hergün bombalanıyor, kimse bişey yapamıyor.. Vatandaşlar artık kaçmaya başladıysa, şehri yönetenler çareyi gazete ilanlarında arıyorsa, bu işte bir bit yeniği vardır kesin olarak.. Şöyle söyleyeyim isterseniz.. Eğer Kilisi, Esat güçleri vursaydı, yada PYD o füzeleri atsaydı, Türkiye olarak yine böyle bir politika mı izleyecektik.. İşte en merak ettiğim soru bu..

YAYIN YASAĞI KOYMAK VE UYGULAMAK

Biliyorsunuz geçen hafta şehrimizde emniyetin kalbine kadar sokulan bombalı aracın patlatılıp 3 tane polisimizin şehit, birçoğunun yaralanmasıyla birlikte, Gaziantep ciddi bir darbe yedi.. Olaydan hemen sonra yazılı ve görsel medyaya, olayla ilgili yayın yasağı konuldu.. Yasalara saygımız gereği, sadece Cumhuriyet Başsavcısı ile Gaziantep Valisinin resmi açıklaması dışında bu konunun ayrıntılarını, resimlerini, hemde kimsede olmayanları yayınlamadık..

Ama ertesi gün bazı yerel gazetelere baktığımızda, kendimizi enayi, okurlarımızı da haberden yoksun bırakarak adeta cezalandırdığımızı gördük..Maşallah çarşaf çarşaf resimler, haberler, görüntüler vardı bazı gazetelerde. Bazı yerel TVler de yayınlamıştı bombalanma olaylarını.. Doğrusu şaşırmadım desem yalan olur..Eğer biz Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısının koyduğu yasağa uyuyor ve yayın yapmıyorsak, buna karşılık birçok gazetede o yayınları görüyorsak, elbette itirazımız olacaktır.. Onun için bu yayın yasağını koyanların aynı hassasiyet içerisinde, uygulama konusunda da titiz davranmalarını istemek hakkımız diyor, inşallah bundan sonra böyle yayın yasaklarının olmayacağı huzur şehri olmayı arzu ediyoruz..

HASTANELERDE VE OKULLARDA

SURİYELİ AYRIMCILIĞI ALGISI

Çok önemli bir konuya girmek istiyorum..Bu yönde vatandaşların şikayetleri gittikçe artıyor çünkü.. Bilerek veya düşünmeyerek bazı yanlışlar yapılıyor şehrimizde.. Yolu devlet hastanelerine düşen vatandaşlar, doktorların ve sağlık elemanlarının önceliği Suriyelilere verildiğini iddia ediyor ve 'kendi memleketimizde ikinci sınıf vatandaş olduk'diyorlar.. Özellikle hastanelerde görev yapan hemşire, personel ve doktor kardeşlerimizin dikkatine sunuyorum bu şikayeti..

İkincisi daha vahim bir durum.. Okullarla Suriyeli öğrencilerle birlikte okuyan çocukların velileri de, bu düşüncesiz davranış sonucu ayrımcılık algısı oluşturulmasından dolayı şikayetçi.. Örneğin bir etkinlik yapılıyor.. Hemde okullarda.. Amaç Suriyeli çocuklara destek ve moral.. Bunun için kıyafetlerin yanısıra, yiyecek ikramı yapılıyor.. Bu etkinlikler sonrası bir veli aradı geçen gün.. Dediki, 'Ökkeş bey, okulda etkinlik varmış, orada döner de yapmışlar. Benim çocuğum da döner sırasına girmiş, ancak görevli sadece Suriyelilere veriyoruz demiş..Oğlum 'bende istiyorumdeyince, görevli 'git başka yerden paran ile aldemiş.. Çocuğum eve geldi ağladı ve çok canım çekti ama bize vermediler, sadece Suriyelilere veriliyormuşdeyince dondum kaldım. Lütfen bu konuyu işleyin, elbette hepimiz Suriyelilere yardım ediyoruz. Ama bunu yaparken, çocuklar arasında ayrımcılık yapılması doğru değil'dedi…

LÜTFEN HASSAS OLUN

Şimdi bu vesileyle size çocuklarımla ilgili bir gerçeği anlatacağım.. Oğlum Serdar ile kızım Leyla Dayı Ahmetağa ilkokuluna gidiyordu. Serdar okula tost yaptırıp götürürdü. Birgün dikkatimi çekti 'oğlum sen bu tostu nerede yiyorsun'dedim. O da bana sınıfta yiyorum'dedi. Ben devam ettim ve 'peki sınıfta çocuk yuvasından öğrenci varmı'dedim, o da 'evet 8 çocuk var'diye karşılık verdi. Bunun üzerinea Serdara 'bak oğlum o çocukların kimsesi yok, parası da yok, onların yanında yersen canları ister, üzülürler. Sen en iyisi tostu dükkanda ye, karnını doyur öyle git' demiştim.. Gerçekten bu konular çok hassas. Oldum olası, dikkat ederim böyle şeylere..

Bu vesileyle tavsiyem, Milli Eğitimin de, bu tür etkinlikleri okullarda yaptığında, çocuklar arasında ayrım yapılıyor algısının oluşmasına izin vermemeli..Çünkü çocuk çocuktur..Benim için Suriyelisi de, Türküde, kürdü de, Iraklısı ve her milletten olanı farketmez, eşittir.. Ama yardıma ve desteğe muhtaç olanlar elbette önceliğimdir..Onu da gizlice, kimseye göstermediğim gibi söylemeden yaparım.. Sayın yetkililerin sağlıkta ve okullarda bu tür yanlışlıklardan kaçınmalarını söylemeyi görev sayıyorum…

SUYUNUZU YANINIZDA GETİRİN

Okur mektuplarına ve maillerine fazla yer veremiyorum son zamanlarda.. Sırada bekleyen çok arkadaş var, bunları yavaş yavaş yayınlamaya başlayacağım.. İşte bunlardan bir tanesi.. Gönderen Mehmet Akardeniz isimli bir vatandaşımız.. Söyledikleri ulaşım ve sağlık konusunda önemli olduğu için başta Büyükşehir olmak üzere, adres hangi belediyemizi ilgilendiriyorsa dikkatlerine sunuyorum..

'Ökkeş bey Merhaba, ben sizin vasıtanızla eski Nizip yolundaki Battal köyünün ulaşımı ile içme suyumuz hakkında yetkililere seslenmek istiyorum.. Malum Gaziantep-Nizip arası yolun hem dar olması, hem çukurları biz köylüleri ve o yolu kullananları hem rahatsız hemde mağdur etmektedir. Gaziantebin her yanına hizmet giderken neden bu tarafa hiç bir hizmet gitmemektedir. Ölümlü kazalar, araçların bozulması vs. gibi. Anlamadıgım nokta, terörün teröristin oldugu yere hizmet daha çok gitmekte, yolları bizden daha düzgün yapılmaktadır. İkinci meselemiz ise içme suyumuz.. Battal köyünün içme suyuna maalesef Arıl kasabasının atık suyu karışıyor.. 6-7 aydan beri su sıkıntısı çekiyoruz. Artık burada yaşayanlar olarak, Oy zamanı gelince saygıdeger büyüklerimize 'içecek suyunuzu yanınızda getirin'demek zorundayız. Çünkü suyu içen mutlaka hastaneye düşüyor. Gaziantep sadece Karataş, İbrahimli yada Üniversite civarından ibaret değil. Sayın belediye başkanlarımıza 'birazda bizim sorunlarımızla bizim yolumuzla suyumuzla ilgilenin'diyor, bu soruna el atılmasını sizin vasıtanızla yetkililere sesleniyoruz.. Mehmet AKARDENİZ....

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR