Türkmeneli yeni ve komplike bir oyunla karşı karşıya. Irak merkezi yönetimi ile bölgesel Kürt yönetimi Kerkük ve ilçelerini bir oldu bittiye getirmek üzere anlaşmış. Zira pis kokuların yükseldiği bölge diken üstünde. Emekli Tümamiral Cihat Yaycı’nın yüksek perdeden dile getirdiği ve 25 Kasım tarihi itibarıyla peşmergenin şehre birkaç koldan girerek işgali tamamlayacağı bilgisi AKP hükümeti dışında milliyetçi ve yurtsever kesimi derin bir endişeye sevk etti.Irak Başbakanı Kâzımi ile Otonom yönetim başkanı Barzani IŞİD saldırılarını bahane ederek şehri 2017’deki bozgundan sonra yeniden Kürtlere sunma konusunda anlaşmış görünüyor.2017 yılında Irak Ordu birlikleri ile Türkmen silahlı güçleri peşmergeyi şehirden püskürtmüş, ağlayarak Kerkük’ü terk eden kürt gruplar PKK’yı yardıma çağırmış, onlarda Arapların ve Türkmenlerin kararlı direnişiyle kaçmak zorunda kalmıştı.Aradan geçen 4 yıllık süreçte münferit bazı hadiselerin dışında huzur ikliminin hakim olduğu Kerkük, yeniden sırtlan sürülerinin tehditine maruz bırakılacak gibi.Bölgenin en etkin siyasal gücü konumundaki Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Erşad Salihi’nin AKP’den gelen baskı sonucu görevini bırakmasıyla oluşan boşluğa ek olarak İran’ın ve İsrail’in bölge üzerindeki planları kendine daha geniş bir manevra alanı buldu. Barzani kontrolündeki işbirlikçi bazı Türkmen partileriyle de gayri milli manzara tamama erdi.Türk Ordusu’nun Başika’daki varlığından duyduğu rahatsızlığı her platformda dile getiren Bağdat’taki kukla yönetimin peşmergeyi Kerkük’e daveti yeni bir emperyal planın ta kendisi.Ancak burada en manidar duruş AKP hükümetinin gelişmeler karşısında suskunluğu. Mesele Filistin ve Gazze olduğunda şahlanan ümmetçi siyasetin, konu Türkler olduğunda takındığı sakin ve etkisiz tavır düşündürücü. 2017’deki bozgunun intikamını almak üzere şehre girecek olan peşmergenin bir Türkmen katliamına girişecek olma olasılığına karşı Ankara’nın yattığı güzellik uykusundan uyanması şart.