Bir düşünür böyle söylemiş, ne kadar doğru bir söz, değil mi dostlar?... Bence, kendi halinden, kendi fizik ve kimyasından, içinde bulunduğu ortamdan, artı eksi tüm yetenek ve yeteneksiz taraflarından ve elinde olan tüm olanaklardan, memnun olmayan ve yararlanmasını bilmeyen insanlar, asla mutlu olamazlar. Kimi insan boyunu, kimi şişmanlığını, kimi ağzını, kimi burnunu sorun yapar. Kimi kendini güzel bulmaz ve etrafa kinle bakar, sanki onu herkes çirkin yapmış gibi... Kimi çalıştığı işten, gelir durumundan, kimi eşinden, kimi akrabalarından yakınır durur... Kimi hiçbir dostuna ve arkadaşına güvenmez, onlardan vazgeçmez, fakat sürekli tartışır. Sanki başına gelen tüm dert ve aksiliklerden, sokaktan geçen herkes suçludur. Kafasına takmadığı insan yok gibidir, sinirine dokunan insan ve olayın haddi hesabı yoktur. Karşılaştığı herkes, onun için potansiyel bir suçlu gibidir, herkese her olayda çatar. Elinden gelse, önüne kattığı tüm kızdığı insanları cezalandırır, onları dayaktan geçirir. Bu gibilerin bazıları, eğer kumarbaz olsaydı, her oyunda her konuşmasında, rest çekerdi... Bu tür insanların, tenkidi, öz eleştirisi, empati yapması, hoş görüsü, hiç yok gibidir. Devamlı kusur ararlar, şüphecidirler, tenkitçidirler, kırıcıdırlar, ağır konuşurlar. Sonra pişman olsalar bile, kısa bir süre sonra aynı hataları tekrar yaparlar. En kötü huylarından biri de hiç umulmadık bir anda önemsiz bir sebeple ansızın küsüp, en sevdikleri ve kendilerini en çok seven insanları yüz üstü ortalıkta bırakmalarıdır. Bu davranışları ile hem kendilerini ve hem de başkalarını, sürekli üzüntü halinde bırakırlar. Onların değişmesi çok zordur. Değişmeleri için baktıkları aynayı değiştirmeleri gerekir. Yeni aynada da aynı şeyi göreceklerse, ayna değiştirmenin de bir faydası yoktur. Kendi hallerinden memnun olmayı öğrenmeden, kanaatkar olmadan değişmeleri zordur. Bu gibileri kendi hallerine bırakmaktan başka bir çare yoktur, değişemezler... Azrail'e meydan okur, ölümcül hastaya fırça atar, kendilerini en çok seven insana kıyarlar... Sonra da faturayı yine onlara keserler. Herkes haksız, hep kendileri haklıdır... Bunun adaletsizlik, nankörlük, bencillik ve huysuzluk olduğunu öğrenemeden ölürler... Yapacak bir şey yoktur. Allaha dua edip değişmeye gayret etsinler... Kalın sağlıcakla değerli okurlarım...