SANKO Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burcu Gökalp Özcan, sınav kaygısının öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili biçimde kullanılmasını engelleyen, dikkati toplamayı zorlaştıran ve başarıda düşmeye yol açan yoğun kaygı olduğunu söyledi.Dr. Özcan, “Büyük sınavlar yaklaşırken pek çoğumuz bunalmış, çaresiz, hayal kırıklığına uğramış hissedebiliriz. Bazen sınavlarda kalbimiz hızla çarpıp, titreyebilir, terleyebilir, belki de nefes almakta zorlanabiliriz. Bu hissettiğimiz kaygılar çoğunlukla sınav öncesi motive edici, algılamamızı kolaylaştırıcı etki gösterse de bazı kişilerde yoğun kaygı ortaya çıktığında rahatsız edici, dikkati olumsuz yönde etkileyecek biçimde olabilir ve bu durum performansı etkileyebilir” dedi. Dr. Özcan, sınav kaygısı hissedilirken zihinde “yapamayacağım, başaramayacağım” gibi düşüncelere neden olduğuna vurgu yaptı.BEDENSEL ETKİLERYoğun kaygı yaşanırken vücutta titreme, terleme, çarpıntı, bulantı, ateş basması gibi belirtilerin ortaya çıktığına dikkat çeken Dr. Özcan, şöyle devam etti: “Bu belirtiler, dışarıdan bir tehdit sezdiğimizde, örneğin bir deprem, trafik kazası ya da bizi ölümle burun buruna getirebilecek başka bir olay yaşadığımızda hissettiğimiz kaygı durumunda da ortaya çıkar. Buna ‘savaş ya da kaç’ yanıtı diyoruz. Kaygı aslında yaşadığımız bu tehlikeli durumlardan bizi korumaya ve vücudumuzu harekete geçirmeye çalışır. Ama bazen dışarıdan bir tehdit olmasa da zihnimiz bazı durumları tehdit olarak algıladığında yine kaygı oluşur ve vücudumuzu alarm durumuna geçirir. Aslında bu algılanan tehdit, yaşamı tehlikeye sokan bir durum değil, içsel olarak düşüncelerle oluşturduğumuz bir durumdur.”