Temmuz ayına damga vuran operasyon
Temmuz ayına damga vuran operasyon
İçeriği Görüntüle

Katmerci, “Tam anlamıyla ‘’güvensizlik ürünü’’ bir uygulama. Esnaf ve tüccarlara ‘’potansiyel vergi kaçakçısı’’ muamelesi yapılıyor. ‘’Uygulamadan muaf’’ olan mükellef yok. Ancak lokanta ve restoran gibi yeme-içme sektöründeki işyerleri üzerinde yoğunlaşmış durumda. İşletmeciler son derece rahatsız. ‘’Vergi kaçıramayacakları’’ için falan değil rahatsız olmaları. Kendilerine reva görülen muameleden rahatsızlar. Rahatsız olmamak elde değil zaten” dedi.

2 denetim elemanının, ellerinde siyah çanta işyerlerine girdiğini belirten Katmerci, aşamaları anlattı. Katmerci, “Kendilerini tanıttıktan sonra kasaya yakın bir yere oturuyorlar. Kasa fişlerini inceliyorlar, bazen müşterilere sorular sordukları da oluyor. İşyerinin kapanış saati geldiğinde Z Raporunu alıp inceliyorlar. Bu uygulama 1 ayda 3 kez olmak üzere bir takvim yılında 12 kez yapılacak. Tespit edilen günlük hasılatlardan aylık hasılat hesaplanacak. Aylık hasılatlar toplamı tespit yapılan ay sayısına bölünerek aylık ortalama hasılat tutarı belirlenecek. Aylık ortalama hasılat da faaliyette bulunulan ay sayısıyla çarpılarak, toplam yıllık hasılat tespit edilecek. Bu şekilde ulaşılan rakam ile beyan edilen miktar arasındaki fark yüzde 20’den fazla olursa mükellef izaha davet edilecek”

SİNİRLER GERİLİYOR

Zaten zor durumda olan işyerlerinde sinirlerin gerildiğini ve bazen tatsızlıkların yaşandığını anlatan Katmerci, şunları söyledi: “Uygulamadan rahatsız olan yalnızca işyeri sahipleri değil. Vergi memurlarının sabahtan akşama kadar işletmeleri denetlemesi bizi çok rahatsız ediyor, incitiyor. Birçok kurum kendilerine gelene kadar “milat” ilan ediliyor ama esnafa gelince, denetimler geriye dönük yapılıyor ve bu da gerçek anlamda canımızı sıkıyor”

BAKANA SESLENDİ

“Buradan Sayın Bakanlığımıza sesleniyorum. Ellerinde bu kadar çok memur varsa, sosyal medyada yasa dışı online satış yapan firmalara yönelsinler. Biz, bu firmalarla rekabet halindeyiz. Onların ne algısı var ne vergisi. Belirsiz koşullarda satış yapıyorlar. Bizim vergimiz var, kiramız var, stopajımız, sigortamız var. Yani her yük bizim üzerimizde. Bu şekilde yapılan denetimler, esnaf arkadaşlarımızın işini zorlaştırıyor. Sosyal medya satışlarını denetlemiş olsalar hem gelir artar hem biz rahatlarız. Kısa vadede de enflasyonla mücadelede mesafe kat edilmiş olur.”

BANKA KREDİLERİNE DİKKAT ÇEKTİ

“Banka komisyonları “Deli Dumrul” misali almış başını gidiyorlar, kimse “dur” demiyor. Yıllardır stopaj vergisi veriyoruz. Yani mülk sahibinin elde ettiği gelirin vergisini biz ödüyoruz. Bu çok anlamsız. Daha ne şekilde, hangi dille anlatacağımızı bilemiyoruz. İnşallah anlatabiliyoruzdur, duyuluyoruzdur. Yüzde 70 vergi çok ciddi bir rakam. Geriye kalan yüzde 30’la işçi çalıştırmaya, kirasını, elektriğini, sigortasını ödemeye çalışan bir kesimiz. Yani işletmelerimizin sahibi gibi değiliz artık; çalışan durumundayız. Hatta çalışanlar kadar bile kazanamaz hale geldik. Bu gerçekten can sıkıcı bir durum.’’