Ülke gündemini o kadar garip olaylar meşgul ediyor ki, gören de yangından mal kaçırılıyor sanır. Oysa daha önemli işler var yapılacak.

Kış geldi, havalar buza kesti, işsizlik oranı yükseliyor, döviz aldı başını gidiyor tutulacak gibi değil.

Mazot, benzin, lpg, doğal gaz zam üstüne zam yiyor, baskılar olmasa iğneden ipliğe her şey zamlanacak.

Memurun alım gücü düştü, emekli, asgari ücretli, sabit gelirli ay başını getiremez duruma düştü.

Yapılan araştırmalar, yüksek döviz oranları nedeniyle memur maaşlarının 2007'deki seviyelere gerilediğini gösteriyor.

Bu soğuk havalarda odun kömür alamayıp, kiralarını ödeyemeyip, sıkıntılarına rağmen utandığı için sesini çıkaramayan var.

Siyaset gündemi maalesef bunların çok gerisinde, ya da ülke gerçekleri siyasetin hızına yetişemeyip gölgesinde kalıyor.

Bunca sorun içinde savaş, terör vb... birçok önemli husus içerisinde ucube tecavüz yasası başta olmak üzere bir çok saçma şeyle toplum olarak oyalanıp duruyoruz.

Mutsuz insan sayısı her geçen gün artıyor, bin bir umutla çocuğunu okutup şimdi onların çaresizliğini gören anneler, babalar, anne babasının düştüğü durum karşısında kahrolan çocuklar, kardeşler mutsuz.

Daha dün devletin en mahrem yerlerine atayıp bugün terörist ilan ettiğimiz insanlar mutsuz.

Bu olup bitenlere bakıp gelecek kaygısı taşıyan diğer memurlar mutsuz.

Siyasetin önceliği terörle mücadele, bu mücadele içinde kamuyu temizlemek birinci öncelik.

Bir şeylerin yanlış gittiği hususunda hala endişeliyim

Sevindirici olan ihraç edilip dönen memurların olması.

Evet 21.11.2016 tarihinde çıkan 677 sayılı KHK ile 15 bin 613 kamu çalışanı daha devlet memurluğundan ihraç edildi.

Bunlarla birlikte ihraç edilenlerin sayısı 70 bine yaklaştı.

Açıkta olanlarla birlikte 100 binlerce insan sıkıntı içerisinde tabi hiç bir bağı bağlantısı olmayanların sıkıntısı, stresi daha da fazla.

Elbette PKK, PYD, FETÖ, DHPK-C, İŞID, DAEŞ hangi terör örgütünün üyesi olursa olsun, terörle iç içe olan hiç kimse devlet memuru yapılmamalı.

Tabiiki devletin ekmeğini yiyip ona ihanet eden her kimse cezasına katlanmalı,

Yediği yemek boğazında bırakılmalı.

Elbette ki terörle mücadele son terörist teslim olana kadar devam etmeli

Ama bir şey unutulmamalı, hangi kriter hangi vicdanla yapılırsa yapılsın hukuktan sapılmamalı ve adil olunmalı.

Bazen sormadan edemiyor insan belediye temizlik işçisini, zabıtayı, itfaiye erini, koruma güvenlik memurunu gören, öğretmene öğretmelik polise polislik yaptırmayan bu vicdan,

Mesela yıllarca KANDİLİ Yol edinenleri, İMRALI'ya gitmek için sıraya girenleri, PENSİLVANYA'da el öpmek için kuyruğa girenleri,

Bebek katiline methiyeler düzenleri, siyasete sırtını dayayan sözde devleti sevip özde nefret edenleri görmüyor mu..?

Bylock indirmek suçsa tüm indirenler bakanlar vekiller, belediye başkanları, il ilçe başkanları, yandaş STK'lara kapağı atarak kamufle olan kriptolar neden hala elini kolunu sallayarak geziyor.

Bank ASYA'dan düşük faizli diye ev kredisi çekenleri ihraç eden hukuk aynı bankaya devletin parasını yatıranları, milyonlarca lira kredi kullananları görmüyor mu ?

Devleti devlet yapan adil oluşu kanunları herkese eşit mesafe uygulayışıdır.

Benim Fetöcüm, benim PKK'lım daha iyi diye onları korumaya alırsak her ne kadar mücadele edersek edelim, başarıya ulaşamayız.

Evin üst katını temizlenmeden, alt katta temizlik yaparsanız, üst katı temizlerken aşağı dökülen pislikler yeniden temizlik yapmanızı gerekir.

O yüzden adları sanları herkes tarafından malum, basın medya aracılığı ile beyanları hala yayımda olanlarla ile ilgili, hangi vasıf hangi görevde olurlarsa olsun derhal gereği yapılmalıdır.

Yapılmaması şuan ki yapılanların inandırıcılığını ortadan kaldırmakta, hukuka ve devlete olan güveni zedelemektedir.

Allah kimseye aş ekmek kaygısı vermesin, verdiklerini kaybettirmesin HAYIRLI CUMALAR.