Covit19 illeti Çin'de çıkıp insanlığı tehdite başlayalı 1 yıldan fazla oldu.Türkiye'de ilk vakanın görüldüğü 10 MART 2020 ve ilk ölümün görüldüğü 18 Mart 2020'nin üzerinden 11 ay geçti.10 Mart 2020'den bu yana 2.539.559 insanımız illete yakalandı, 8 Şubat 2021 tarihi itibariyle 26.900 insanımız vefat etti. Bulunan aşılar, tedavi yöntemleri, alınan önlemler, konulan yasaklara rağmen gün geçmiyor ki farklı bir virüs türü çıkmasın, insanoğlu korku ve panik havasında yaşamaya devam etmesin.Tüm insanlığın bu zor günlerinde, devletler insanını rahatlatacak, yaşamını sürdürecek desteklerle ön plana çıkıyor.Kimi vergileri kaldırıyor, kimi karşılıksız hibelerle vatandaşına nefes aldırıyor. Kimi hayatı kolaylaştırıp insanın verimli olmasını sağlıyor.Her dönemin fırsatçıları olduğu gibi bu dönemde de ciddi manada büyük rantlar sağlayan sektörler oldu.Ama genel olarak esnafın, tüccarın, köylünün ,çiftçinin sıkıntısı bitmediği gibi her geçen gün artıyor.Bir tarafta lokantalar, restoranlar, sinemalar , kafeler, kahvehaneler kapatılıp, derneklerin, STK'ların toplantıları ertelenip siyasi parti kongreleri yapılıp kayak merkezleri açık tutulsa da gerçekten şartlar zorlaşıyor.Kamu Çalışanı memurlar, işçiler, emekliler sabit bir gelirleri olması nedeniyle daha rahat bir hayat sürüyor görünseler de bu sıkıntılı olmadıkları, sorunsuz yaşadıkları anlamına gelmiyor.Corona VİRÜS' ün hayatımıza girdiği günden bu yana kamu çalışanları hiçbir aksamaya fırsat vermeden görevlerini yapıp devletin devamlılığını sağlıyorlar.Memurlar devleti temsil eden kişiler ve devletin çalışanına şükür telakki etmesi, asgari ücretliyi, işsizi gösterip kaderine razı olmasının istenmesi kabul edilemez, onların da istekleri beklentileri var.Sağlıkçısından, polisine, öğretmeninden, hizmetlisine kadar herkes elinden geleni yapıyor.Zaman zaman alkışlanan, zaman zaman fedakarlıkların dan bahsedilen kamu çalışanlarının, nedense çalışma şartlarından, ekonomik sorunlarından, psikolojik durumlarından siyasi kürsüler de çokta bahsedilmiyor.Türkiye Kamu-Sen olarak defalarca Sayın Cumhurbaşkanına, Maliye Bakanına kısacası devleti yöneten iradeye çağrılar yaptık, mektuplar gönderdik; "memurun, memur emeklisinin sesine kulak verin, zor şartlarda vermiş olduğu yaşam mücadelesinde nefes alacak mali iyileştirmeleri yapın" diye ama maalesef duyan olmadı, olmuyor.Nefes alınması için verilen krediler, artan hayat pahalılığında yapılan harcamalar nedeniyle alınan ücretlerle karşılanamaz hale geldi.Gelirler %15 civarında artarken, giderler %50 den fazla olmuş alınan ücretler eriyip gitmiş durumda.Tüm bu olumsuzluklarda hayat mücadelesi devam ederken,Sayın Cumhurbaşkanı dün yaptığı konuşmasında "çarşamba günü yapacağım konuşmayı dinleyin " deyince acaba bu defa siyaset dışında, ülke insanın sorunlarına temas edilecek mi beklentisi oluştu. Kamu Çalışanlarının sorunlarını her ortamda dile getiren Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Sayın Önder Kahveci'nin sosyal medya paylaşımı hepimizin hislerine tercüman olurken bu sese kulak verilmesini kamu çalışanlarının çözülebilecek sorunlarının bir an önce çözülmesini bekliyoruz.Önder KAHVECİ; "Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmasında çarşamba günü Millete Sesleniş konuşmamı özellikle izlemenizi tavsiye ediyorum. Sizlere birçok güzellikleri orada takdim edeceğim" dedi.Sayın Cumhurbaşkanının bu açıklaması ile milletimiz, özellikle de kamu görevlilerimiz heyecan ve umutla çarşamba gününü beklemeye başladı.Kamu çalışanlarımız ve emeklilerimiz, yıllardır enflasyon karşısında bile tutunamayan, 6 ay için aldıkları %3 zammın %1,68'ini Ocak enflasyonu ile kaybettikleri, kalan kısmı ise zaten vergi dilimi nedeniyle eriyecek olan maaşlarına EK ZAM müjdesi bekliyor.Ülkemizin en çok vergi ödeyen kesimi olan kamu çalışanlarımız, vergi dilimi nedeniyle yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesini ve gelir vergisi oranlarının %15'te sabitlenmesini bekliyor.2018 yılında verilen sözün gereği olarak 3600 ek gösterge düzenlemesinin, tüm memurları kapsayacak şekilde hayata geçirileceği müjdesini bekliyor.Ailelerinden ayrı, iş güvencesi, tayin, görevde yükselme gibi temel çalışma haklarından mahrum güvencesiz sözleşmeli personel, KADRO müjdesi bekliyor.Yardımcı hizmetliler, eğitim durumlarına uygun memur kadrolarına atanmayı ve sorunlarının çözüme kavuşturulmasını bekliyor.Sayın Cumhurbaşkanının milyonların beklentilerini dikkate alacağını umuyor, aileleriyle 20 milyonu bulan kamu çalışanlarının umutlarını, takdim edeceği güzelliklerle hayata geçirmesini bekliyoruz..." "İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın" düsturuyla siyaset yapmak üzere yola çıkmış olan Sayın CUMHURBAŞKANINDAN Hayırlı ve müjdeli haberler bekliyoruz.