Ne sistem, ne futbol, ne skor, bunlara alıştık.. Şimdi de küskünlükler, isyanlar başladı. Süper ligde oynadığı maçlara baktığımızda her şeye göz yumduk. Erol Bulut ile sabır taşları da çatladı. En ilginci futbolcusunu bu kadar suçlayan, kendini hep aklayan bir çalıştırıcı görülmedi. Transferde kendisinin parmağı var, anlaşmasında kendi isteklerinin maddesi var. Her istediğine eyvallah dedirtti. Gelinen nokta kendinden çok takıma kötülük eden bir çalıştırıcı. Yazık oluyor Gaziantep FK’ya.Varlığından, yokluğu çok daha iyi olur. Bir söz var, ‘topla tasını tarağını’ sözün özü..Zaman içinde düzelir mi?Sizler de söyleniyorsunuz. Düzelmez, daha da vahim olacaktır. Ligin en kötü futbol oynayan takımı durumundayız. Giresunspor da oynadı, bizler ve Bulut izledi. Bu maçtan çıkan özet; Kalyon’da Bulut, oyunu unut..3 yıllık anlaşmamız var diyen yönetim yaptığı yanlışın farkına vardı ama işler Bulut’un elinde.. Kovulana kadar bekler, çünkü yıldızı söndü. Dönelim maça.. Yazılacak dakikalarda Giresunspor’un hücumu, etkili oyunu ve gol girişimleri vardı. Korkarak çıktığı maçta karşısında zorlayacak ekip bulamayınca güle oynaya mücadele etmeye başladı. İlk yarıda Gaziantep FK sahada hiç yoktu. İkinci yarıda yine rakip etkili oyunu kontrolünde tutup rahat oynuyordu. Bulduğu gol ve kaçırdıkları ile ev sahibi takım gibi ancak kaleci Günay sakat sakat mücadele verip, kaptan olarak gemiyi terk etmedi. Uzatmalar da iyi misafir olduğunu gösteren rakip kendi ağlarına topu yolluyor, kötü futbolumuza bir puan ikram ediyordu. Bir ilki daha yaşadık. Futbolcularına tepki gösteren bir çalıştırıcı. Ona göre kolayı var, ara transfer de yapın transfer diyecek. Sağal’ı devre bitmeden oyundan alıyor, geçtiğimiz sezonun yıldızı Papy savunmanın önünde oynatıp ikinci yarıda oyundan alıyordu. Diğer yıldız Maxim’de ikinci yarıda oyundan alındı.Yemezler hocam senin bu senaryolarını. Bu futbolcularla lige devam edeceğiz. Kendini aklayamazsın. Söylemiştik kopyacı ol, geçtiğimiz sezonun sistemini uygula diye.