Türkiye’nin yeni dönemde bölgesel istikrarın tesis edilmesinde ve Suriye'nin yeniden inşasında kilit rol oynayacak ülkelerin başında geldiğini belirten Kadooğlu, “Bu insani ve siyasi bir sorumluluk olmasının yanında, bize ekonomik ve stratejik bir imkân sunuyor. Terörsüz Türkiye hedefiyle, doğu ve güneydoğu bölgelerimizde artan güven ortamı, kalkınma hamlelerine zemin hazırlayan bir gelişme. Yeni dönemde Suriye’de enerji, altyapı, sağlık, eğitim, inşaat ve gıda gibi temel alanlarda büyük yatırım ve tedarik ihtiyacı doğacaktır. Türkiye’nin başından beri izlediği yapıcı ve çok boyutlu diplomasi de mutlaka meyvelerini verecektir”
GIDA SEKTÖRÜNDE İVME
Yaptırımların kaldırılmasının Suriye ekonomisinde yeniden yapılanmayı hızlandıracağını vurgulayan Kadooğlu, bu durumun Türk ihracatçılar açısından ciddi potansiyel taşıdığını belirterek şunları söyledi: “Özellikle gıda sektörü ihracatımız güçlü bir ivme kazandı. Yalnızca Güneydoğu Anadolu’dan Suriye’ye yapılan hububat ihracatı ilk dört ayda yüzde 39,1 artarak 122,8 milyon dolara, Türkiye genelinden yapılan hububat ihracatı ise yüzde 17,1 artarak 219 milyon dolara ulaştı. Su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatımız da 4 ayda yüzde 135 artışla 75 milyon doları geçti. Bu veriler, Suriye pazarının yeniden canlandığını ve Türk ihracatçılar için çok yönlü fırsatlar sunduğunu gösteriyor. Suriye ile güçlü tarihsel bağlarımız ve coğrafi yakınlığımız, bu süreçte Türkiye’yi ayrıştıran en önemli unsurlar arasında. Türkiye, barışçıl geçiş sürecini desteklerken aynı zamanda bölgesel ekonomik entegrasyonun da önünü açmaktadır. Ticaretin canlanması yeni dönemde göç baskısının daha da azalmasına, sosyal huzurun güçlenmesine ve sınır hattında daha sürdürülebilir bir güvenliğe katkı sunacaktır.”
