Gün geçmiyor ki ülkemizde kadına yönelik şiddetin olmadığı bir gün geçsin. Son olarak Ceren ÖZDEMİR cinayetiyle karşılaştık. Genç balerin ÖZDEMİR evinin önünde bıçaklanarak öldürüldü. Katil yakalandığında ise ifadesi olayın vahametini açıklar nitelikteydi. Katil ifadesinde çocuk yuvasından kaçtığını, çocukluk yıllarında iki kez tecavüze uğradığını, bu sebeple artık insanlara kötülük yapma kararını aldığını belirtti. Daha önce 6 yaşında bir çocuğu da öldürmek istediğini ama başaramadığını da ifade eden katil, ‘beni çıkarmayın, çıkarsam yine öldürürüm’ dedi.Eğer bu ifadeler doğruysa yanlış nerede? Hiç suçu olmayan birini bu kadar basit bir şekilde öldürülmesinin önüne nasıl geçilecek. Başka Cerenlerin öldürülmesini nasıl önleyeceğiz? Elbette çalışmalar devam ediyor ama ateş düştüğü yeri de yakıyor.Ceren ve adını sayamadığım yüzlerce cinayete kurban gitmiş kadınların ortak özelliği suçsuz ve savunmasız olmaları. İşte bu noktada yapılması gereken belki de binlerce iş var.En nihayetinde Ruh Sağlığı yasa tasarısı yasalaşacağını düşünüyorum. İnsan psikolojisi yaşadığı en küçük travmayı bile davranışına yansıtır. Bu davranışlar olumsuz sonuçlar doğurur. Sağlıklı bir nesil yetiştirmek istiyorsak ki herkesin istediğine eminim, ruh sağlığımızı korumanın yollarına başvuracağız.Aile eğitiminden tutun da ruh sağlığı merkezlerinin kurulmasına kadar toplumun tüm kesimlerine ulaşacak bir yelpazeye ihtiyacımız var. Ruh sağlığımızı korurken güvenlik önlemlerinin daha sağlıklı olması, kanunların daha işlevsel olması, rehabilite çalışmaların profesyonelce işlenmesi gerekmektedir.Her ailenin bir aile danışmanının olması, tüm vatandaşlarımızın ihtiyacı halinde ücretsiz bilişsel terapiye yönlendirilmesi, okullarda zorbalığın ciddi anlamda önlenmesi, madde, alkol vb. bağımlılıklarının önüne geçilmesi bu cinayetlerin önüne geçecektir.TV programlarının bilinçaltına şiddeti yerleştiren, feodal düzeni özendiren, adet ve töre adı altında işlenen cinayetleri hafif sebep gibi gösteren diziler birer sebep olarak gözükmektedir. Bu tür şiddet eğilimli TV dizileri kadın şiddetini arttıran unsurlar olduğu unutulmamalıdır.Bireysel silahlanmanın önüne daha şiddetle geçmek gerekiyor. Delici ve kesici aletlerin belli standartlar getirilecek satışının yapılması, okullarda değerler eğitiminin daha kapsamlı ve hatta zorunlu bir ders olması gerektiği kanaatindeyim.Kadın ve erkeğin ortak yaşamsal alanda buluşması için toplumsal kültürel özelliklerimizi güncellemek gerekiyor. Eğitim kadın cinayetlerinin önüne geçmede olmazsa olmazıdır. Ekonomik özgürlük alanlarının genişleten kadınlar her türlü psikolojik ve duygusal şiddetten de uzaklaşacaktır.Her kurumumda erkek ve kadınların yarı yarıya çalışmasına özen gösterilmelidir. Kadını sadece anne olması için kutsallaştırmamak gerekiyor. Kadın ve Erkek insandır ve insani boyutta değerlendirilmelidir. Esenlikler dilerim.