Kaplan, dünyada savaşların ve terörün en büyük mağdurunun kadın ve çocuklar olduğunu ifade ederek, "Kadına şiddeti önlemede yasal düzenlemelerin yanı sıra devletin tüm kurumları ile sivil toplum örgütlerinin, meslek kuruluşlarının, medyanın, tüm kesimlerin işbirliği içinde olması ve desteklenmesi önem arz etmektedir" dedi.

ENDİŞELER BÜYÜK

Kaplan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Gaziantep Adliyesi'ndeki baro salonunda düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, kadına yönelik şiddetin önlememesinden dolayı büyük endişe duyduklarını söyledi. Dünyanın her yerinde kadınlara ve kız çocuklarına yönelik giderek artan cinsiyete dayalı şiddete odaklanılmış olunduğunu kaydeden Kaplan, "Günümüzde, kadına yönelik şiddet olgusu, sadece bir kadın sorunu olarak değil, toplumsal bir sorun olarak çok yönlü olarak gündeme alınmakta ve çözüm üretmek için sosyo-ekonomik koşullar, politik gelişmeler ve kültürel etkenlerle değerlendirilmektedir" dedi.

ŞİDDETSİZ YARINLARA

Günümüzde şiddeti sadece kadının sorunu olarak değil, toplumsal bir sorun ve bir halk sağlığı sorunu olarak ele almak gerektiğinin altını çizen Kaplan, şunları söyledi: "Kadına şiddeti önlemede yasal düzenlemelerin yanı sıra devletin tüm kurumları ile sivil toplum örgütlerinin, meslek kuruluşlarının, medyanın, tüm kesimlerin işbirliği içinde olması ve desteklenmesi önem arz etmektedir. Ülkemizde ve dünyada savaşların ve terörün en büyük mağdurlarının da kadınlar ve çocuklar olduğu gerçeği karşısında kadına şiddetle mücadele gününde, barış dolu, şiddetsiz, aydınlık yarınlara hep birlikte ulaşmayı diliyoruz." Programa, Baro Başkanı İskender Kahraman ile avukatlar katıldı. DHA