Kentin sorunlarını dile getirmekten spora yeterince zaman bulamıyorum son dönemlerde.. Oysa herkes spor konusunda yapacağım değerlendirmeleri, gözlemlerimi bekliyor.. Nihayetinde aileden gelme köklü bir spor insanıyım.. Baba Kemal Özekşi, Gaziantep’in “Yeşilova Minikleri” diyerek ilk alt yapısını kuran bir isim. Ağabey Muharrem Özekşi, Gaziantepspor’da uzun yıllar kaptanlık yapmış, amatör milli olmuş, Malatyaspor, Hatayspor gibi takımlarda top koşturmuş futbolcu.. Ben ise, bu spor ailesinden, abi engeline takılmış ve futbol oynamama izin verilmemiş ama pes etmemiş, bunu spor yazarlığına çevirmiş birisiyim. Ulusal gazetelerde köşe yazarlığı ve temsilcilik başta olmak üzere, Diğitürk’te 7 yıl boyunca maç yorumlayan ilk Gaziantepli olmuş ve ulusal nitelikli bir konuma ulaşmış birisiyim.. Elbette bu kentte spor konularında eskisi gibi sık sık yazmam ve bir şey söylemem bekleniyor. Öyle ki, meydanı balık hafızalı olan ve herkesi de kendileri gibi balık hafızalı gibi görmek isteyenlere bırakmamam gerektiği vurgulanıyor..

Haklılar aslında.. Gaziantepspor tarihini yazan ama hala bu değerli bilgi ve hafıza hazinesini kitaba dönüştüremeyen bir tembellikten mutlaka kurtulmam gerek.. Dahası 25 yıllık HAFTAYA BAKIŞ köşesini de kitaplaştırma çalışmasını da hızlandırmam gerek.. Ama inanın sevgili okurlarımız, şu gazeteyi yaşatma davasında verdiğimiz mücadeleden dolayı bir türlü kitaplar için kendime zaman ayıramıyorum.. Yine de ayırmalıyım elbette.. Çünkü bitirmem gereken 3 kitabım var..

TAM İŞLER RAYINA OTURURKEN BIRAKMAK KAOS GETİRİR

Neyse, buraya şimdilik bir nokta koyayım ve söylemek istediğim asıl meseleye odaklanalım. Yani kendimi isim babası saydığım Gaziantep FK’nın başkanlık meselesine.. Sayın Mehmet Büyükekşi ilk kez resmi olarak gazetemizin Instagram canlı yayınında sezon sonunda kulübün başkanlığını bırakacağını açıklamıştı. Doğrusunu söylemek gerekirse şaşırdım. “Niye bu kadar kısa sürede” dedim kendi kendime.. Çünkü zamansız bir karardı bu.. Tam işleri kavramaya ve girdiği spor ortamında tecrübe kazanmaya başladığı anda böyle bir karara varmasına anlam veremedim..

Her ne kadar son dönemlerde yıldızımız barışmasa da, bazı konularda eleştiriler yapsam da, Sayın Mehmet Büyükekşi’nin görevini bırakmaması gerektiğini düşünüyorum.. Çünkü; Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, Gazişehir, oluşumlarından sonra, gerçek kulvarı süper ligdeki ilk yılında kalabilmeyi başaran bir Gaziantep FK gerçeği var önümüzde.. Sayın Adil Konukoğlu’nun başarıyla yürütüp şampiyon takım başkanı olarak devrettiği görevi çok büyük sıkıntılar yaşatmadan sürdüren bir kulüp başkanı, niye görevini bırakmak ve kulübün tekrar kaos ortamına düşecek noktaya gelmesini ister ki..

KARARIN TEKRAR GÖZDEN GEÇİRİLMESİ GEREK

Nihayetinde bu şehir hala Gaziantepspor etkisinden kurtulamamış, ama artık benimsemeye başladığı Gaziantep FK ile Türk ekonomisinde ve özellikle ihracatında önemli bir yere sahip Mehmet Büyükekşi’ye saygı duyacak noktaya gelmiştir..

Tam bu ortamda Sayın Büyükekşi’nin “hadi bana eyvallah” demesini doğru bir karar olarak görmediğimi belirtmeliyim..

Çünkü zamanı değil..

Çünkü hocasıyla futbolcusuyla, kulüp çalışanlarıyla bütünlük sağlanmış bir ortam var artık.. Çünkü daha unutmadık Gaziantepspor'un halini.. İş bilmezler yüzünden çektiklerini ve koskoca kulübün kimlerin elinde kaldığını..

Onun içindir ki, bu şehir tekrar basiretsiz ve kulübü kendine itibar ve kimlik gücü sağlamak isteyenlere teslim edilmemeli..

Eleştiriler olabilir, olacaktır da.. Sitemler, kırgınlıklar mutlaka vardır ve olmalıdır da.. Nihayetinde ortada büyük bir kulüp var.. Şehrin süper ligde kalmasını isteyen çok geniş bir sporsever kitlesi var.. Kulübe her türlü desteği veren bir Vali var.. Büyükşehir Belediye Başkanı var.. Odalar var.. OSB, GTB ve ihracatçı birlikleri var.. Yani bu ortamda şapkayı alıp gitmeyi doğru bir karar olarak görmüyorum.. O nedenle Sayın Büyükekşi’nin işlerin yavaş yavaş rayına oturtulduğu Gaziantep Kulübünün başında kalması, mevcut düzenin bozulmasına yol açmamasını bekliyor ve “DEVAM ETMELİSİNİZ BAŞKAN" demeyi kendime görev sayıyorum.