Evladı madde bağımlısı olmuş birçok aile, tedavi aşamasında bir takım odaklar tarafından maddi ve manevi yönden istismar edilebiliyor. Bu odaklar eski bağımlılar olduğu gibi, STK geçinen ve işi paraya pula döken menfaat gruplarıdır. Madde bağımlılarının iyileşmesi yönünde 12 basamaklı kendine yardım gruplarının olumlu çalışmalarına değinen bağımlı yakını Cengiz Akkaya konuya ilişkin olarak bize bir mektup gönderdi. Mektubu olduğu gibi yayımlıyorum: ‘Kullanım yaşının 9-10-11-12 li yaşlara düştüğü bağımlılık sorunu karşısında hala toplumsal anlamda kuşak yitimi riskiyle karşı karşıya olduğumuzun bilinci ve hassasiyetiyle örtüşmeyen bir süreç yaşıyor olmamız gerçekten çok korkutucu.

Bu soruna ilişkin kalıcı, bu sorunu yaşayan herkesin kolayca ulaşabileceği ve hiçbir anlamda maddi-manevi istismara uğranılmayacak bir sistem inşasına yönelik gerçekçi ve kapsamlı mevzuat düzenlemelerinin yapılamamasının nedeni olarak, hala bu sorunu toplumsal anlamda doğru parametrelerle kavrayamadığımızdan kaynaklandığını düşünüyorum.

Denetimli Serbestlikten, Dernekler mevzuatına, Önleyici Eğitim çalışmalarından, bağımlılık alanında görev yapmakta olan ve ileride görev yapacak olan Profesyonellere yönelik uluslararası akreditasyonu olan Bağımlılık Formasyon Eğitimine, Rehabilitasyon-Sosyal Adaptasyon Süreçlerine ve Kalkınma Ajansları üzerinden kaynak aktarılan Bağımlılıkla İlgili Projelerin Denetlenmesine kadar her alanda sorunun gerçekliğiyle örtüşen kapsamlı düzenlemelere ihtiyacımız var.

Geleceğimizi tehdit eden bu Kimyasal Terör sorunuyla baş edebilmenin tek yolu, partiler üstü bir yaklaşım sergileyerek el birliğiyle stratejik yol haritasını toplum olarak acilen netleştirmek zorundayız.

Üzerinde herkesin uzlaşacağı bir stratejik politikayla örtüşen, bu alanda yapılacak bütün düzenlemelerin ve atılacak bütün adımların o stratejik politikaya hizmet edecek merkezi planlama çerçevesinde yürütülmesi hayati önem taşımaktadır.

Yoksa şimdi yaşadıklarımız gibi herkesin ayrı ayrı tanımlamalarla ve birbirinden apayrı, üzerinde ortaklaşılmış hiçbir stratejik politikaya hizmet etmeyen, günü kurtarmaktan öteye gidemeyen darmadağın bir tablo ile birbirimizin zamanının ve hayatlarının heba olmasına seyirci kalmaya devam ederiz maalesef.

Dünya Sağlık Örgütü’nün, ‘Bağımlılık; fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal, ömür boyu süren ama durdurulabilen bir aile hastalığıdır.’ tanımlamasıyla örtüşen bir sistem inşası ve stratejik politika inşa etmek zorundayız.

Ahlaki, iradi ve inançsal bir sorun gibi algılamaya ve sadece kriminal bir vak'a olarak görüp cezai yaptırımlarla bu sorunun üstesinden gelinebileceğini zannetmeye devam ettiğimiz sürece doğru ve gerçekçi bir sistem inşa edebilmemizin mümkün olamayacağını düşünüyorum.

İyileşme süreçlerinin piyasalaştırılmasının önünü açan bu belirsizlik ortamı her geçen gün daha fazla canın yanmasına, daha fazla insanın bu çaresizlik girdabına savrulmasına ve her türlü maddi-manevi istismara maruz kalmasına hizmet etmektedir. Bağımlılıkla ilgili sahada çalışmalar yapanların ve profesyonellerin bir çoğunun 12 Basamaklı Kendine Yardım Gruplarından bihaber olması, bilenlerin de hiç bu Gruplardan söz etmemeleri ve kimseyi bu Gruplara yönlendirmemeleri de ayrıca irdelenmesi gereken bir konudur. Ya gerçekten bilmiyorlardır ya da müşteri-mürit döngüsünü besleyen bilinçli bir tutumdur bu yaptıkları. Çünkü bu tutumun elle tutulur başkaca bir izahı mümkün değil.

Bu sorun karşısında siyaset mekanizmasının, kanun yapıcıların ve kamu yöneticilerinin sokağın gerçekliğiyle örtüşen politikalar geliştirebilmesinin biricik yolu, sahada var olan ve bu sorundan kaynaklı hayatları altüst olmuş insanların deneyim ve tecrübelerine samimiyetle kulak vermeleri ve işbirliği kanallarını çalıştırmalarıyla mümkün olabilir.

Bağımlılık sarmalından çıkarak sürdürülebilir iyileşme tarafına geçmeyi başarmış NA (Adsız Narkotik http://na-turkiye.org/), Nar-Anon (Madde Bağımlısı Yakınları https://www.facebook.com/naranonturkiye/), AA (Adsız Alkolikler http://www.adsizalkolikler.com/), Al-Anon (Alkol Bağımlısı Yakınları http://www.alanonturkiye.com/) gibi 85 yıldır dünyanın birçok ülkesinde var olan ve bu sorunla boğuşan birçok ülkede kalıcı ve ulaşılabilir sistem inşasının olmazsa olmaz en önemli ayaklarından biri olarak kabul edilmiş 12 Basamaklı Kendine Yardım Gruplarıyla temas kurmadan yapılan ve yapılacak olan yukarıdan aşağı ben bilirim, ben yaptım oldu tarzındaki her adım ve her hamle toplumsal anlamda kendi geleceğimizi yok etmeye hizmet edecektir.

Bir sorunun temel öznesi olan kaynaklardan alınacak doğru ve sağlıklı bilgiler, deneyimler, tecrübe aktarımı ve öneriler ışığında sorunun gerçekliğiyle örtüşen politikalar geliştirilebilir. Hiç bir şekilde maddi-manevi istismara uğramadan kolay ulaşılabilir, kalıcı ve sorunun gerçekliğiyle örtüşen bir sistem inşa edilebilir diye düşünüyorum.’