Son günlerde TV'lerden ve gazetelerden eksik olmayan ırkçılık, milliyetçilik ve Türklük konuları ne yazık ki insanımız tarafından çok yüzeysel olarak anlaşılmaktadır. Öncelikle ırkçılık ve milliyetçilik kavramları arasındaki farkı insanımızın öğrenmesi lazım ki, bu kavramları birbirine karıştırmamak gerekli.Çünkü bu kavram karışıklığı bence günümüz Türkiye'sine yakışmayan bir cehalet örneği. Temelde Millet kavramı, her ne kadar Arapçada belli bir dine bağlı toplum anlamına gelse de Türkçe'de anlamı; bir dil, tarih ve kültür geçmişi olan topluluk (Ulus olarak da tanımlanır) demektir. Milliyetçilik kelimesi ise doğal olarak dil, tarih ve kültür geçmişi ortak bu ulus ya da millet düşüncesini savunan kimse olarak anlaşılmalıdır.. Fakat bu kavrama tarih boyunca farklı anlamlar da yüklendiği tartışılmaz bir gerçek. Irkçılığın ise ne olduğu malumunuz. Dış görünüşüne ya da etnik kökenine göre insanlar arasında ayrım yapmak, kendi etnik kökenini diğerlerinden üstün görmek anlamına geliyor. Burada unutmayalım ki ırkçılık ve ayrımcılık kardeş kavramlardır. Irkçılık etnik kimliğe odaklı bir ayrımcılık türü iken din ayrımcılığı da ırkçı düşünce ile aynı temele yaslanmıştır. Daha da uzatmadan sadede gelelim, yani Milliyetçilik kavramının ırkçılıkla karıştırılması konusuna.. Milliyetçiliğin ırkçılıkla karıştırılmasının sebebi en basit şekilde ırkçıların ''Ben ırkçıyım arkadaş'' diyemeyip kendilerini milliyetçi olarak tanımlamalarından kaynaklanıyor. Yani Milliyetçilik kavramını kendi ırkçı düşüncelerini saklamak için bir maske olarak kullanıyor. Bunu neye dayanarak yapıyor diye düşündüyseniz cevabı fazla uzakta aramamak gerekir. MİLLİYETÇİ AYRIMCILIK YAPMAZ, IRKÇI ETKİN KİMLİĞİ İLE GURUR DUYAR Çünkü Irkçı etnik kimliği ile gurur duyar, Milliyetçi ise ulusu, milleti ile, ülkesi ile gurur duyar. Milliyetçi etnik kimliği ile de gurur duyabilir, fakat ayrımcılık yapmaz! Irkçı bu farkı anlamadığı için ya da anlayıp da işine gelmediği için milliyetçi kisvesi arkasına saklanır. Peki, Türkiye'de ırkçılık ve ayrımcılık yok mudur? Vardır, hem de daniskası ve dik alası vardır. Özellikle son yıllarda ikisi de çirkin yüzlerini iyice gösterdiler. Irkçılık ve ayrımcılık, dil, tarih ve kültür birliği içerisinde olan insanlarımızın birbirinden uzaklaşmasına, ayrışmasına ve kutuplaşmasına sebep oluyor. Unutmayalım ki insanların dini inancı ve özellikle Irk'ı seçime bağlı şeyler olmayıp, çoğunlukla doğuştan gelen değerlerdir. Bu nedenle ırkçılık ve ayrımcılık insan haklarına aykırıdır! Hiç kimse ırkına ve dini inancına bakarak diğer insanları aşağılamak hakkına sahip olmamalıdır. Bugün Avrupa'da pek çok platformda ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele edilmektedir. Eğer Türkiye Cumhuriyeti medeni devletler seviyesine çıkacaksa ırkçılık ve ayrımcılık kavramları ile sıkı bir mücadeleye girmek gerekir. Bunun ise tek yolu çocuklarımıza ve gençlerimize bu kavramların yanlışlığını öğretmektir. Eğitim sistemimizi bu yönde değiştirmek şüphesiz ki Türkiye'nin geleceğine büyük katkı sağlayacaktır. Eğitim sistemindeki bu değişim gerçekleşene kadar ebeveynlerin çocuklarına bu eğitimi evde vermeleri gerekir diye düşünüyorum. Bence kendini milliyetçi ya da vatansever olarak tanımlayan her vatandaşın şapkasını önüne koyarak birkaç dakika bu konularda düşünmesi faydalı olacaktır. Saygılar efendim.