Cumhuriyetin değerleri sorgu terazisinde, Mustafa Kemal?in Devrimleri hesap veriyor. Devleti kuran temel felsefe suç işlemiş pozisynunda bir algıya tabii tutulunca, asli unsur olan Türklerde bu engizisyon mahkemesinden nasibini alacak.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bir dilekçe göndererek, kızının ?Andımız? faaliyetinden muaf tutulmasını istemiş.
Demirtaş, dilekçesinde, ?Kızım Delal Demirtaş?a anadilde eğitim hakkı tanınmazken, her gün ?Andımız? adı altında ırkçı söylemler içeren bir metnin okutulmasını kabul etmiyor, çocuklara yönelik bu şekilde bir uygulamayı insan hakkı ihlali olarak görüyorum? demiş!..
?Ben kürtüm. Neden Türküm, doğruyum, çalışkanım? diyeyim. Bakın işte bu mantık ve bu mantığın iplerini elinde tutan Batı Emperyalizmi kanlı bir iç savaş senaryosunun pimini çekmek için uygun zamanı kolluyor.
Dağdaki PKK?lınında, Meclisteki PKK iradesinin de ipleri Washinkton?un ve Brüksel?in elinde. Hiçbir bölücü kürt kendinden menkul değildir.
Erbil?inde, Diyarbakır?ında yürüttüğü ırkçı ve faşist siyaset, bağımsız kürt iradesine ait değildir.
Siz istediğiniz kadar ?Türklük, soy, sop ve kan birliğine dayalı ırkcı bir tanım değildir. Anadolu coğrafyasında yaşayan etnik kökenleri ve mezhebi itikatları farklıda olsa bütün yurttaş kitlesinin ortak adı ve üzerinde mutabakata vardığı ortak tanımın ta kendisidir?deyin.
Onlar anlamamakta ve kabul etmemekte ısrar edeceklerdir. Zira amaç barış adı altında savaş, hak ve özgürlük adı altında ayrışmadır.
Kendi öz kızını dahi bu tür fikirlerle göze alan siyasetçi bir babanın, milyonlarca kürtü emperyalizmin kanlı senaryolarında kobay olarak kullanmasından ve kendi maceralarına alet etmelerinden daha doğal ne olabilir ki?
Daha ilköğretimin basamaklarında başlarılan ?Sen Türksün, ben kürdüm? tartışmaları Delal?i zehirlemekle kalmaz, birgün ip inceldiği yerden kopar, o vakit PKK?nında bundan nemalanan ırkçı bölücülerinde, her zaman Recep Tayyip gibi ittifak edeceği bir şansları kalmayabilir.
İşte asıl mim noktası da burasıdır.