‘İnternetten de hastalık bulaşır mı?’ demeyin. İnternetin kitleler tarafından kullanılmaya başlamasından itibaren birçok hastalık yayılıyor. Uz. Psikolog M. Bayram Ayaz, İdeal Akademi Yayınları’ndan çıkan Sanal Bağımlılık isimli kitabında, en yaygın internet ve teknoloji hastalıkları hakkında şu bilgileri veriyor:EKRANLA BÜYÜYENLER KENDİNE GÜVEN SORUNU YAŞIYORÖncelikle psikolojik sendromlar daha yaygın. Sosyal ağlarda uzun süre kalan gençler sosyal ilişkilerde çekingen davranışlarıyla dikkat çekiyor. Çocukluktan itibaren ekranla büyüyen gençlerin benlik yapısında kayıplar gözleniyor. Bağımlılık düzeyinde kullanım insan iletişiminde kendine güven sorunlarına yol açıyor. Sosyal iletişimde yüzyüze konuşmaktan kaçınıyorlar. Bunun çeşitli nedenleri var. Başlıca neden dijital ekranlar tamamen kullanıcının güdümünde olmasıdır. Cihazlar insan gibi tepki veren, onaylayan ya da eleştirel mimiklere sahip değil. Halbu ki insan gözü ve beden diliyle davranışları değerlendiren ve sözel ifadeleri ölçebilen özelliktedir. Bu nedenle her gün saatlerce zamanı cihaz başında geçiren bağımlı kişiler yüz yüze iletişimde zorlanırlar.YETERSİZ ÖZSAYGI, KIRILGAN KİŞİLİK, KUŞKUCULUKUtangaçlık ve kaçınma davranışlarının bir diğer nedeni ise soysal ilişkilerde kazanılan öğrenmenin gerçekleşmemesidir. Yüzyüze insan ilişkileri yerine sürekli ekran başını tercih eden çocuklar sosyal öğrenme imkanını yitirmektedirler. Yeni kuşak sosyal çevrede gözlem yaparak deneyim kazanmaya istekli değiller. Cep telefonu kullanarak sosyal medya paylaşım yapmakla bu boşluk dolabilir mi? Sorumluk almayı ve sosyal bir rol üstlenmeyi terk ettikleri için toplumda bir aktör olmakları onlar için zor bir uğraşı. Sosyal ağlarda kontrolün kendisinde olduğu sanal bir koza içinde olmak daha güven verici. Sosyal izolasyon ve yalnızlık onlar için daha az risk oluşturuyor. İlgi ve tercihlerinin bu yönde olması nedeniyle yetersiz özsaygı, kırılgan kişilik, kuşkuculuk gibi davranış ve tutumlara sık rastlanmaktadır.