Tabir yerindeyse 2020 Yılı insanlığın üzerine bir karabasan gibi çöktü. Geldiği günden beri bi güldürmedi, resmen yarın ne felaket yaşayacağız korkusuyla geçip bitti günler, aylar. 2020 öyle kötü geçti ki, sütten ağzı yanıp yoğurdu suyu üfleyerek içen insan durumuna düştük hepimiz. Bu yüzden 2021 le ilgili düşüncelerimiz henüz o kadar pozitif değil. 2020 yi hafızamıza olumsuz kazıtan sadece depremler, su baskınları, savaşlar, felaketler değil, tabiki en büyük etken tüm dünyayı olumsuz etkileyen ve insanoğlunu çaresiz bırakan COVİT19 Corona Virüsü oldu. Son günlerde vaka sayıları düşüp, aşı ilaç vb. çareler bulunmaya başlasa da 2021'de de etkileri devam edecek gibi görünüyor. Bu süreçte ekonomik dengeler sarsıldı, sosyolojik değerler deforme oldu, milyonlarca insanın psikolojisi bozuldu. Coronanın kazananı kısa vadede alış veriş çılgınlığına milyonlarca insanı düşüren online alış veriş siteleri, marketler, AVM'ler olurken. Uzun vadede ise psikolojisi bozulan milyonlarca insanı tedavi etmek durumunda kalacak olan psikoloji dünyası olacak. Evet bu süreçte kimi ekonomik krizler nedeniyle işini, kimi aşını kimide çokça evde kaldığından dolayı eşini kaybetti. 2020 de kaybedenlerin sayısı kazananlar dan çok fazla, boşanma davası sayıları nda ki artış hepimiz açısından endişe verici. 20 Aralık 2020 TÜİK verilerine göre 2019'da evlenen çift sayısı 541 bin 424, boşanan aile sayısı ise 155 bin 147 kişi, yani yüzde 29 oranında artış var, bu korkunç bir rakam" CORONA'da aile yapımızda ciddi çatlaklar oluşurken, bireysel ekonomik verilerde kontrolden çıktı. Evlilikleri çatırdatan en önemli neden işsizlik ve borç batağı, geçen yıllara göre kredi ve kredi kartı borç miktarı dudak uçuklatan cinsten 2020 ye girerken kullanılan kredi ve kredi kartı borç miktarı 584 milyarken 2021 e girerken 1 trilyona merdiven dayamış durumda. Milyonlarca insan borçla, borcu borçla kapatarak hayat mücadelesi verirken sadece Nisan ayında 92 bin insan İlk kez kredi kullanmış oldu. Konut satışında ve konut kredisinde asrın rekorunu kırmış olsakta bankalar, emlakçılar ve fırsatçılar kar rekoru kırmış oldu. Bizde yıllarımızı bankalara ipotek etmiş olduk. Gelirlerin kısıtlı, giderlerin sınırsız insanların doyumsuz olduğu bir dünya gerçeğiyle. Sanki ödemeyecekmiş gibi girdiğimiz alış veriş ve harcama çılgınlığı doyumsuz insan oğlunu borçları ile başbaşa bıraktı. Akıllı telefon, bilgisayar, internet, kredi kartı yokken ünlü düşünür DİDEROT 'un yaşamış oluğu tecrübe günümüze ışık tutmuş ama biz görememişiz. "18. yüzyıl aydınlanma çağı düşünürlerinden Fransız yazar ve filozof Denis Diderot’nun borç içinde olduğunu duyan Rus imparatoriçesi Büyük Katerina Diderot’nun kütüphanesini satın alıp 25 yıllık maaşını da peşin ödeyerek onu zor durumdan kurtarır. Maddi durumu düzelen Diderot'ya bir arkadaşı çok şık bir kadife sabahlık hediye eder. Giydiği yeni sabahlığın verdiği keyifle çalışma masasına oturan Diderot bu eski masanın yeni ve gösterişli sabahlığına hiç uymadığını fark eder. Aldığı yüklü miktar paranın verdiği rahatlıkla yeni bir çalışma masası alır. Ancak bu kez yerdeki eski halı sabahlığına ve masasına yakışmamaktadır. Yeni bir halı alır. Bu şekilde eski resimlerini, koltuğunu, duvar halısını, sandalyelerini derken evindeki her şeyi tamamen yeniler. Sonunda bütün parası biter ve yine borçlanır. Ancak o zaman aklı başına gelir ve kendisini nasıl bir tüketim çılgınlığına kaptırdığını anlattığı "Eski Sabahlığım İçin Pişmanlık" adlı bir yazı yazar. Bilinçli bir alışveriş düşüncesiyle yapılmayan ve ihtiyaç olmadığı halde alınan şeyleri açıklayan bu tüketim sarmalından bahseden ilk kişi olduğu için anlattığı kavrama “Diderot Etkisi” denmektedir.Diderot şöyle der: "Eski sabahlığımın efendisi idim, yeni sabahlığımın kölesi oldum."Ülke olarak, vatandaş olarak içinde bulunduğumuz durum maalesef budur. Milyonlarca İşçi, Memur, Emekli, Emekçinin geliri emekten omuz etinden gelip sermayeye gitmekte.Bu nadide yılda kaybeden insanlık kazanan doyumsuz sermayedir. 2020 Yılı borcuyla, derdiyle, bıraktığı tasası, corona hastalığıyla geride kalıyor.Onuda ömrümüzden geriye bıraktığımız kötü bir yıl olarak anımsayacağız. İnanç olarak yılbaşı kutlaması yapmam ancak 2020'ye özel elveda 2020 eğlencesine katılasım var. 2021 yılının ülkemiz ve milletimiz başta olmak üzere tüm insanlığa güzellikler getirmesini diliyorum. Gara yerin dibine git 2020, hoş geldin sefa getirdin 2021