İş kazalarının ülkemizde olduğu gibi kentimizde de devam ettiğini belirten birlik, "Gaziantep’te çatı tamiri için çatıya çıkan işçi panellerinin kırılması sonucu yere düştü ve yaşamını yitirdi. Bir işçi pres makinesinde sıkışarak yaşamını yitirdi. Gaziantep'te Cami inşaatında çöken iskelenin altında kalan bir mühendis hayatını kaybetti. Gaziantep’te forklift çarpması nedeni ile bir işçi hayatını kaybetti. (2019)Ve son olarak da iki gün önce yine Gaziantep’te havalandırma kanalı tamiri yapan bir işçi çatıdan düşerek hayatını kaybetti. İş kazaları, meslek hastalıkları “kader” değildir. İş kazalarını, meslek hastalıklarını “işin doğal bir sonucu “ olarak görülmesi, yeni iş cinayetlerine davetiye çıkarmaktadır. Sağlıklı ve güvenlikli bir ortamda çalışmak her çalışanın hakkıdır. Her şeyden önce insan yaşamı gelmelidir" denildi. ÜLKENİN KANAYAN YARALIBirlik, "İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması öncelikle devletin ve işverenin görevidir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerinin piyasalaştırılması, yaşanan sorunların en temel kaynaklarındandır. İşyerlerine verilecek işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri, bir kamu hizmeti olarak ele alınmalıdır. İşverenlerin önlem alma yükümlülüğü ve devletin denetim görevini gözetmeden, sorumluluğun iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve çalışanlarda olduğu anlayışı, iş cinayetlerine davetiye çıkarmaktadır. Ülkemizin kanayan bir yarası olan işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda artık bilimsel ve iyileştirici çalışmalar ivedilikle yapılmalı ve gerekli yasal düzenlemeler ve denetimler gerçekleştirilmelidir. Mevzuat önceliği insan olan bir yapıya kavuşturmalıdır." değerlendirmesini yaptı.