* Gaziantep Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç.Dr. Özkan Yıldız, Gezi Parkı olaylarının çıkış sebepleri, eylemlere katılan gençlerin profili ve gezi parkı olaylarının nereye kadar gidebileceği ile ilgili gazetemize çarpıcı tesbitlerde bulundu.* Gaziantep'in Gezi Parkı protestolarına tepkisini sorduğumuz Yıldız, "Gaziantep kozmopolitik bir şehir. İhracatta ve sanayide iyi ama, eğitimde, sosyal hayatta, işsizlik, yoksullaşmada, gelir dağılımı adaletsizliğinde, kayıtdışılıkta ve kadın istihdamında sıkıntılar var" dedi.* Doç. Dr. Yıldız, "Biz Gaziantep'in hep güzel yönlerini görüyoruz, gösteriyoruz. Bu yönleri Gaziantep'in marka şehir olmadığını gösteriyor. Şiddet olayları, madde bağımlılığındaki artış birer belirti. Gaziantep'te bu sorunların birikimi söz konusu. Bunlar uzun vadede riskler içeriyor. Şehrin iyi yönetilmesi gerekiyor" diye konuştu.İKTİDAR DEĞİŞİMİ OLMAZGezi hareketinin çekirdeğinde 90'ların gençliğinin yer aldığını, bu gençlerin, değişim, dönüşüm, farklılıklara saygı istediğini belirten Özkan Yıldız, bu hareketle bir iktidar değişiminin olmayacağını söyledi. Yıldız, "Çünkü iş başında meşruiyeti olan bir siyasi parti var" dedi.AKTÖRLER GENÇLERSosyolog Özkan Yıldız, Gezi parkı eylemlerinin aktörlerinin, gençler olduğunu, bu gençlerin de kozmopolik kentlerde yaşayan, iyi bir eğitim almış, meslekli, kariyerli, entellektüel, kentin yaşam biçimine, kentin doğasına, çevresine sahip çıkan, kentin haklarını korumasını bilen, sosyal medyayı kullanan bir gençlik olduğunu belirtti. Bu gençlere 90'ların gençliği, yeni gençlik diyen Özkan Yıldız, yurttaştan nettaşa geçen bir gençlik profiliyle karşılaştığımızı söyledi.GAZİANTEP'İN İYİ YÖNETİLMESİ GEREKİYORGaziantep'in Gezi Parkı protestolarına tepkisini sorduğumuz Özkan Yıldız, "Gaziantep kozmopolitik bir şehir. İhracatta ve sanayide iyi ama, eğitimde, sosyal hayatta, işsizlik, yoksullaşmada, gelir dağılımı adaletsizliğinde, kayıtdışılıkta ve kadın istihdamında sıkıntılar var. Biz Gaziantep'in hep güzel yönlerini görüyoruz, gösteriyoruz. Bu yönleri Gaziantep'in marka şehir olmadığını gösteriyor. Şiddet olayları, madde bağımlılığındaki artış birer belirti. Gaziantep'te bu sorunların birikimi söz konusu. Bunlar uzun vadede riskler içeriyor. Şehrin iyi yönetilmesi gerekiyor" dedi.GAZİANTEP'TE DE BİRİKEN BİR ENERJİ VARKentlerin talan edilmesine, belirli grupların tamamen kar hırsıyla çarçur edilmesine karşı olduğunu belirten Yıldız, "Belli güç odakları tarafından kentlerin yağmalanmasına karşıyım. Buna Gaziantep de dahil. Gaziantep planlanırken, halkın düşünceleri alınmıyor. Bir yere AVM yapılırken o bölgede insanların görüşlerinin alınmadığını gözlemekteyiz. Burada da biriken bir enerji var. Şehri planlarken halkın da görüşleri alınmalı" diye konuştu.10 KİŞİDEN 7'Sİ AK PARTİ'YE OY VERDİGaziantep'teki Gezi protestolarına desteğin yoğun olmamasının nedeniyle ilgili de Yıldız şunları söyledi: "Gaziantep muhafazakar bir yapıya sahip. Antep iktidarın zirve yaptığı bir il. 10 kişiden 7'si Ak partiye oy vermiş. Muhafazakar yapılar her zaman demokrasiye ve değişime dirençlidir. Ekonomi kırılgan bir yapıya sahip. Gaziantep'te ayrıca emniyet çok büyük olgunluk örneği gösterdi. Olayları sadece izledi, şiddet uygulamadı tahrik edici eylemler gerçekleştirmedi. Bu da çok iyi bir şey."İKİ KURUMUN MEŞRUİYETİ SORGULANIYORGezi Hareketi'nin Türkiye'de iki kurumun varlığını, meşruiyetini sorguladığını, bunlardan bir tanesinin STK'lar, diğerinin ise medya olduğunu ifade etti. Gezi hareketiyle STK'lar, medya, barolar ve meslek örgütlerinin kutuplaştığını söyleyen Özkan Yıldız, "Gezi protestolarıyla ilgili medyada iki farklı Türkiye ortaya konuyor. Bir grup medya bu eylemleri çapulcu eylemi, dış mihrakların oyunu olarak gösterirken, diğer medya grupları bunun bir halk hareketi olduğunu, gençlerin yaşam haklarına sahip çıktığını savunuyor" diye konuştu.HAREKET İDEOLOJİK DEĞİLGezi Hareketine katılan gençlerin, 'iktidarın kendilerini anlamadığını, ülkemizin hala demokratikleşemediğini, farklı değerlere, farklı yaşam biçimlerine karşı otoriter bir sistemin olduğunu, iktidarın bu değerlere saygı göstermediğini, iletişim kuramadığını, empati geliştiremediğini, ölüm ve yaralanmalara karşın, hala bunu basite aldığını anlatmaya çalıştığını söyleyen Yıldız, "Gençlerin algı dünyasına baktığımızda bunların a-politik, hiç bir siyasi partiye üye olmayan, hiçbir ideolojik görüşü olmayan gençler olduğunu görüyoruz. Bu hareket, iktidarın söylemlerine, eleştirel bir yapıya sahip iktidarın otoriter tavırlarına karşı uygulamalara karşı öteden beri biriken bir enerjinin dışa vurma hareketi" dedi.İKTİDAR, MUHALEFET VE STK'LAR HALA ANLAYAMADISosyal hareketin anlamını hem iktidar, muhalefet, hem de medya ve sivil toplum örgütlerinin kavrayamadıklarını dile getiren Yıldız, "Türkiye'de muhalefet, STK ve medya ayağı, hükümeti denetleme, hükümetin icraatlarını toplum çıkarları ve menfaatleri yönünde kanalize etme, toplumun daha fazla demokrasileşmesi, ekonomik refahın daha adil paylaşımı için muhalefet cılız kaldı.Türkiye'de kültürel fay hatları harekete geçmeye başladı. Bu çok tehlikeli. Bu noktada iktidarın cepheleşmeye varacak söylemlerden uzak durması gerekiyor. İletişimi, diyalogu arabulucuk dilini daha fazla geliştirmemiz gerekiyor. Diyalog dili kurulmalı. Artık her kesim bu işin kapanması noktasında birşeyler yapmalı" dedi.DEMOKRASİ SADECE SEÇİM DEĞİL10 yılda Türkiye'nin ekonomik anlamda iyi bir performans sergilediğini, istikrarlı bir ekonomimiz olduğunu ifade eden Yıldız, ekonomideki gelişimin, demokrasideki gelişimin önüne geçtiğini belirterek şunları söyledi:"Sanayici memnun, ihracatçı memnun, esnafın büyük bölümü memnun. Ekonomik anlamdaki bu gelişmeye, refah artışına karşılık, aynı şekilde demokrasi gelişmedi. Hükümet, farklı gruplardan, farklı yaşam biçimlerinden gelen taleplere çok fazla kulak vermedi. Enerji birikimleri de var; alkol düzenlemesi, 3 çocuk, kürtaj, T.C. konusu, bayramların kutlanmayışı ve son olarak Yavuz Sultan Selim köprüsü ismi. Ekonomideki başarıyı bu olaylar gölgede bıraktı. 'Ben mini eteğimle gezerim, erkek arkadaşımla el ele tutuşur gezerim' diyor. Hükümetin kimi aktörleri buna kulak verdiler. Farklılıklara saygı duymak gerektiğini dillendirdiler, Cumhurbaşkanı demokrasinin sadece seçim demek olmadığını söyledi. Demokrasi farklılıklara saygıdır, demokrasi ayrıntılardır."İKTİDAR DEĞİŞMEZGezi parkı olayları ne kadar sürer diye sorduğumuz Yıldız şunları söyledi: "Kendi iç dinamikleri önemli. Bu insanlar ne kadar dikkate alınacaklar, diyalog, iletişim nasıl sağlanacak bu önemli. Kutuplaştırıcı söylemler devam ettiği sürece bu hareket kısa sürede bitmez, çözümlenemez. Şunu da söyleyeyim, bu hareketle bir iktidar değişimi olmaz. Çünkü iş başında meşruiyeti olan bir siyasi parti var. Farklı yaşam biçimleri, endişeli modeller, mahalle baskısı altında olduklarını söylüyor. Nasıl yıllarca insanlar türban konusunda mağdur edildi, sonra serbest bırakılmasıyla özgürlüklerine kavuştu. Burada da bu yapılmalı. Gezi Parkı olaylarında ortaya çıkan mesajlar var. Bu mesajları algılamamız, anlamamız gerekiyor. Bunu da çok güçlü bir meşruiyete sahip hükümet çok rahat çözebilir. Bu hükümetin içinde çok iyi sosyologlar, psikologlar, psikiyatristler var. Bunlarla çalışılarak mecliste bir araştırma komisyonu, kurul, diyalog grubu oluşturulabilir. Bu gençlerle, Başbakan değil, Başbakan'ı temsilen başka aktörler görüşmelidir. Bu aktörler o insanların taleplerine kulak vermelidir. Kardeşiz, eşitiz, Türkiyeyiz mesajları verilmelidir. Endişeli modellerin endişeleri giderilmeli. Çekirdek kadro değişim, dönüşüm istiyor, Çekirdek kadro değişim, dönüşüm farklılıklara saygı istiyor. Özgürleşmenin derinleşmesini, eşitlik, adalet istiyor."