“Hz. Ömer halife iken, bir gece makamına ashaptan (Hz.Muhammed’e inanan, O’nu gören ve müslüman olarak ölen kimseler) biri gelir ve selam verip oturur.Fakat selamı alınmaz. Hz. Ömer önündeki işle meşguldür ve konuk merak içinde bekler.İşini bitiren Hz. Ömer, önünde yanan mumu söndürdükten sonra ikinci mumu yakar ve konuğunun gözlerinin içine bakarak “Aleyküm selam...” der.Konuğu sorar:- Ya Ömer, niçin hemen selamımı almadın ve bir mumu söndürüp diğer mumu yaktıktan sonra konuşmaya başladın?Hz Ömer cevap verir;- Evvelki mum devletin hazinesinden alınmıştı. O yanarken özel işlerimle meşgul olsaydım Allah indinde mesul olurdum. Seninle devlet işi konuşmayacağımız için, kendi cebimden almış olduğum mumu yaktım, ondan sonra seninle konuşmaya başladım.Sahabenin gözleri yaşarır, ellerini kaldırarak şöyle dua eder;- Ya Rabbi! Hz Ömer’i bizim başımızdan eksik etme.”Ne çok okumuşuzdur bu kıssayı, ne çok duyuyoruz Hz. Ömer Adaletinden bahseden, siyasetçiyi, mevki makam sahibini.Devletin işini yaparken devletin aracını kendi işini yaparken özel aracını kullananları da görsek çok daha mutlu olacağız ama malesef.Kimse mevki ve makamların kendilerine sunduğu imkankardan vazgeçmek istemiyor.Her tarafta en çok eleştirilen şeyler en kolay yapılan şeyler haline geldi. Kul hakkı, beytülmal en hassas olduğumuz mevzular olsada en çok yağma, en fazla talan ettiğimiz yerler oldu.Küçücük işlerde dahi rüşvetlerin döndüğü, ticari ahlakın her geçen gün zayıfladığı bir zamandan geçiyoruz.Geçenlerde bir arkadaşım paylaşmıştı, "Esnafta işi öğrenmiş, bir işi bağlayacağı zaman ilgili kişiye "abi işi bağla senin ki bizde" deyip gidiyor, aşağısı böyle ise yukarısı nasıldır" ne acı verici bir gerçek. Tamda böyle konularda atıp tutarken, gecikmelide olsa mailime düşen bir e-postayı inceleme fırsatım oldu.Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) tarafından “Dijital Dünyada Ekonomi ve İş Ahlakı” temasıyla Türkiye İş Ahlakı Zirvesinin beşincisini düzenlenmiş.Ne güzel bir çalışma, ne güzel bir konu “İŞ AHLAKI” son zamanlarda ticaret erbabında, iş adamında , esnafta, tüccarda çok az gördüğümüz hatta mumla aradığımız bir durum. Kendi alanında yetkin konukların katılım ve katkılarıyla 7 Kasım 2020 'de düzenlenen dijital etkinliğin tüm tabana yayılması kaçınılmaz bir durum.Biraz abartıyor olabilirim ama bir tarafta ara ve usta eleman bulamayan esnaf ve yaptığı işin karşılığını alamayan çalışan, diğer tarafta parası ile iş yaptıramayan vatandaş mağdur.Kendi şahit olduğum bir örnek bu hususta daha net fikir edinmeme neden oldu; "Oturduğum binada birkaç çevre düzenlemesi yapmak istedik, birkaç usta ile anlaştık ancak kimi yoğunluk, kimi maliyetlerde ki ani değişimleri gerekçe göstererek vazgeçti.Bir sözleşme yapma gereği duymadığımız için kesemize küsmek durumunda kaldık, düşünün iş yaptırmak istediğimiz vakit yani 1 ay önce 14 TL olan Çimento şimdi 25 TL ve yok satıyor. Diğer taraftan beton firmaları çimento temininde sıkıntı yaşadıklarından 25-30 gün sonraya randevu veriyor.Yani öyle anlar oluyor ki paranızla iş yaptıramıyorsunuz, bir tarafta milyonlarca işsiz diğer tarafta eleman yokluğundan iş yetiştiremeyen usta. İnsanı güzel yapan şey AHLAKIDIR, Ahlak önemlidir ancak İş Ahlakı daha da önemlidir.İş Ahlakı tüm kesimleri ilgilendiriyor. Bunun bir devlet politikası haline getirilmesi, esnaf bakanlığı kurulması kadar şart..."İş dünyasında, herkes iki türlü ödeme şekliyle karşı karşıyadır: Nakit ve deneyim. Önce deneyimi seçin; para sonradan gelecektir. "Harold Geneenİş ahlakını kendine destur edinmiş herkese Hayırlı Cumalar bereketli kazançlar.Not: Covid-19 Hayatımızı altüst etti. Bundan sonra daha kötü günler bizi bekliyor. Bir sonraki yazım "İMMÜN PLAZMA BAĞIŞI ve TEDAVİSİ" ile ilgili olacak. Bu hususta çok ciddi bir toplumsal bilinç oluşturmalıyız.