Gaziantepspor’un unutulmaz teknik adamlarından birisi olan Hüseyin Kalpar gazetemizi ziyaret ederek Yönetim kurulu başkanı Ökkeş Özekşi’yle eski günleri yad etti. 1994-95 sezonunda Gaziantepspor’da yardımcı antrenör ile başlayan Altay’dan sonra Gaziantepspor’da teknik direktör olarak geri dönen Kalpar, Gaziantepspor’un kendisi için çok özel ve önemli bir yeri olduğunu söyledi. Bir çok takımda teknik adamlık yaptığını anlatan Kalpar, “Gaziantep’te unutulmaz maçlara ev sahipliği yaptık. Burası benim evim. Geçmiş yıllarda öğrencilerim, yönetim ve taraftarla inanılmaz bir bağ kurmuştuk. O günleri unutmak mümkün değil” dedi.
Kendisinin teknik direktörlük döneminde ilk maçının Trabzonspor ile olduğunu ve bunu maçı kazandıklarını anlatan Kalpar, şu anda Gaziantep FK’yı başarılı bulduğunu söyledi. Burak Yılmaz’ın öğrencisi olduğunu da belirten Kalpar “Takım koşuyor ve takım halinde oynamaya çalışıyorlar. Zaman zaman kopuklukta olsa da bu onlara çok şey kazandırıyor. Bir de meziyetli oyuncular var. Takım halinde öbür takımlarından üstlerde oyuncu kalitesi var. Burak Hoca'nın hırsı takıma yansıyor. Bu da başarıyı getiriyor” dedi.
ESKİ GÜNLERİ YAD ETTİ
Kalpar Gaziantepspor’daki eski günleri de yad etti ve en unutamadığı anları anlattı. Görevde olduğu sırada Türkiye kupası Kurasında Trabzonspor’un çıktığını anlatan Kalpar, “Sene 1998, Kurada çekildi Trabzon çıktı. Çocuklara biz bunu bu maçı alacağız dedim. Gittik Trabzon’a. Maç yemeğine yarım saat var. Benim ilk maçım. Cem Beceren geldi hocam ben topu bıraktım oynamayacağım dedim. Celal Doğan ve Asım Atmaz gelecek. Ben durumu bilmesinde fayda diyerek bekliyorum. Başkana anlattım, şaşırttı. Ben o sırada Cem’e “İnancına göre arkadaşlarını ne kadar faydalı oluyorsun ne kadar olamıyorsun değerlendir. Maç yemeğine yarım saat var istersen değerlendirir” dedim. Maç yemeğini yedi ve yanıma gelerek "hocam dedi ben maça çıkacağım" dedi. Haliyle oynattım. 1-0 maçı kazandık ve Cem gitti. Arkasından Ankaraspor maçı vardı onu kazandık. Beşiktaş ile berabere kaldık. 5 maçta 13 puan aldık. Bizim oyuncularla beraber birlikte kulüpte toplantı yapılacak. Ve o toplantıda bize bu maçları şansımıza kazandığımızı söylendi hemde çocukların içinde. Canı sıkılan oldu. Toplantı bitti ben de konuşmamı gerektiğini söyledim. Başkana, “İlk maçımızı Trabzon’da oynadık, bu oyuncularımız çocuklarımız koşmadan mı mücadele verdiler ve hak etmeden mi kazandılar dedim” Suskunluk oldu, sonra konuyu kapatmıştık” dedi. Sonra bu kez ligin ilk maçında Galatasaray'ı yine deplasmanda yendik, o zaman da başkanımız beni çağırarak "hoca bu takım ısırmıyor" demişti. Gerçekten futbol yaşantımda bu iki olay unutamadığım gelişmeler olmuştu.
GÜZEL ANILARIMIZ VAR
Rahmetli Sakıp Özberk’in de takıma emeğinin büyük olduğunu ve kendisinin onun yanında yetiştiğini vurgulayan Kalpar, şunları anlattı: “Takımın başarısı için bizler elimizden geleni yaptık. Tüm deplasmanlarda, evimizde yaptığımız maçların hepsi macera dolu. Yeri geldi üzüldük, yeri geldi sevindik. Büyük takımlara karşı yaptığımız maçlarda galip geldik, hiç ummadığımız takımlara yenildik. Ama takım ruhu başkaydı. Oyuncularımızla her zaman motive toplantısı yapardık. İşte o ruhla sahaya çıkar, ellerinden geleni yaparlardı”.
TARAFTAR ÇOK ÖNEMLİ
“Taraftar gerçekten de takımların 12. adamı. Biz tarafların güçlerine yürekten inanıyoruz. Kamil Ocak merkezde iken stat dolur taşardı. Oradan geçen esnaf hele şu maçı izleyeyim diye maça gelirdi. Şimdi öyle mi ? Stadın yeri yavan oldu. Halka uzak bir yerde. Maçı canlı canlı izlemek için bir sürü prosedür. Bunlar yüzünden ve stadın uzaklığı nedeniyle taraftar gelmiyor. Oysa merkezde gençlerin çok olduğu yerde stat olsa inanın dolar taşar”.





