Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, Türkiye’nin son 12 yıldır dünya liderliğini koruduğu buğday unu sektörü için 2025 yılının ciddi bir sınav niteliği taşıdığını söyledi.
Ayçiçek yağı ihracatındaki dikkat çekici artışla ilgili, sektör dinamiklerini göz önünde bulundurarak değerlendirmelerde bulunan Kadooğlu “Bu yıl Ukrayna ile Rusya’da stokların tükenme noktasına gelmesi ve küresel piyasalardaki arz daralması, ayçiçek yağında ihracat birim fiyatlarımızın yüzde 23’ün üzerinde yükselmesine neden oldu. Fiyat artışlarının da etkisiyle Türkiye’nin ayçiçek yağı ihracat gelirlerinde yüzde 17,3 oranında güçlü bir yükseliş yaşandı. Yeni sezona dair devam eden kuraklık endişeleri, fiyatların önümüzdeki aylarda da yüksek seyredebileceğine işaret ediyor” dedi.
PAZAR RİSKLERİ BÜYÜYOR
Kadooğlu, “İlk 8 aydaki buğday unu ihracat miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35’e yakın düşüşle 1,5 milyon tona, gelir ise yüzde 33,7 azalarak 575,5 milyon dolara indi. Bu düşüşte en büyük pazarımız Irak’ta yerli buğday ve un üretiminin sübvansiyonlarla desteklenmesi, ithalat düzenlemelerinin sıkılaştırılması ve sevkiyatlarımızı aksatan gümrük gecikmeleri etkili oldu. Irak’ta yerel fabrikaların kapasite artırma yatırımları pazar kaybı risklerimizi büyütüyor. Suriye’de ihracatımız artsa da neredeyse buğday fiyatına un satmamız kârlılığı zorlayarak sürdürülebilirliği tehlikeye atıyor. Böyle bir dönemde üretim maliyetlerini artıran faktörlerin kontrol altına alınması, yeni pazar arayışlarının hızlanması ve Irak ile siyasi-ticari diyalogların güçlendirilmesi, sektörün yeniden ivme kazanması için kritik önemde. Güneydoğu Anadolu olarak hem Irak pazarında varlığımızı koruyacak hem de Suriye’deki fırsatları verimli değerlendirecek pek çok adım atıyoruz. Üst yönetimler arasındaki diyalogun güçlenmesinin bu sürece önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz.”