Türkiye istatistik kurumunun aralık 2013 yılına ait açıkladığı dış ticaret verileri çok iç açıcı değil.

Yıllık bazda 2012 de 152,462 milyon ABD doları olarak gerçekleşen ihracat,

2013 de 151,869 milyon ABD dolarına inmiş,hızlı nüfus artışı,büyüme vs ekonomik göstergelere göre bir yıllık artma eğilimi göstermesi gereken aktörlerin azaldığı görüntüsü ekonomimizin iyi yerlere gitmediğini gösteriyor kanımızca.

Dış ticaret açığı da gene aynı olumsuz tabloyu sergilemekte olup, ekonomimizin öyle pembe tablolardan uzak olduğunu göstermektedir.

Yani,dış ticaret açığı 2012 yılı aralık-ocak döneminde 84,083 ABD doları iken 2013 yılının aynı döneminde 99,782 ABD dolarına ulaşmıştır. Bu ekonomik verilerle yaklaşan yerel, genel, cumhurbaşkanlığı seçimlerini nasıl etkiler bilemiyoruz ama,yapılan ve yapılacak harcamalar işleri daha da kötüleştireceği kanaatindeyiz.

Çok gürültülü, bilgi kirliliğinin hat safhada olduğu, karşılıklı hakaret ve suçlamalar paralel ve dik yapı içerisinde ,bol proje ,ses ve görüntü kayıtlı bir seçim atmosferi ile karşı karşıyayız.

Ancak görülen o ki,artık bazı zihniyetlerin kullanım süresinin bitmiş gibi. Deniz Gezmiş’lerin Adnan Menderes’lerin asılmalarının yanlışlığını egemen güçlerin farkına varıp,kendi kendilerini yargılayarak itibarlarını iade etmelerine yıllar sonra şahit olduk. Olduk da,kısa tarihimizde biz size yanlış yaptık,pardon demelerine pek anlam veremedik.

Yani ,"beş buçuk yıl niye yattım" diyene de ", "o adamı ben öldürdüm , şimdi olsa gene öldürürüm "diyene de tahliye.

Güce tapan bir toplum biçimi yaratıldı galiba.17 mart tarihli bazı yerel gazeteler 14 marttaki AKP mitingindeki kalabalıktan çok etkilenmişler belli ki. Şimdiden seçimi sonlandırdılar.% 60 lardan,10-0 lardan bahsedenler vardı. Oysa ki Kalabalığın seçim sandığına ne oranda yansıdığını seçim tarihimizi inceleyenler görecektirler. Seçime bir haftadan çok süre var.Tecrübeli siyasilerimiz seçimler için bir günün bile çok önemli olduğunu söylerler.Bu seçim köprüsünün altından çok sular aktı.Daha da akacak bekleyip görelim hele.

Güzel günler görmek dileği ile yazımı merhum Bülent ECEVİT’İN 1975 yılında yazdığı bir şiirle sonlandırmak istiyorum.

Her şey gönlünüzce olsun.

Yargı öldürenle katiliz çalanla hırsız
tümümüz sanığız tümümüz savcı
tümümüz suçlu tümümüz yargıç

kimi aklar kimi suçlarız
kimi bağışlar kimi asarız
kendimizi başkasında

her gün bıçak saplı
birinin arkasında
vurulan da biziz vuran da