Gaziantep İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Metin Karakök gazetemize içini döktü. Şehrimizle ilgili bilgiler veren Karakök, en önemli sorunların başında hekim ve hemşire açığının yanısıra, ambulans sayısının yetersizliğinin geldiğini ifade etti. Bunun çok önemli bir sorun olduğunu belirten Karakök, 3’ü çadır kentlerde kullanılan 40 tane ambulansın 2 milyonluk şehre yetmediğini ifade ederek “Acilen 12 tane daha ambulansa ihtiyacımız var. Şehir büyüdü. Yeni 112 noktalar açmamız lazım. Personel açısından sıkıntımız kalmadı. Herşeyimiz var, ambulans yok. Yeni ambulanslarla süreyi kısaltmamız gerekiyor. Ambulans süresi şehir içi 10 dakikadır kırsalda ise 20 dakikadır. Bu ortalama süre değildir, bu maksimum ulaşması gereken süredir. Şehir içi olup bir yere 13 dakikada gittiğin zaman bu başarısızlıktır. Ambulans gerek olduğu zaman değeri anlaşılır, şu anda kimse sahiplenmiyor. Ancak ambulans bir dakika geç gelse, suç olur. Nokta sayısını artırıp ambulans sayısını artırmamız, hastaya daha çabuk ulaşabilmemiz lazım” dedi.

DİŞ MUAYENELERİNE DENETLEME GELİYOR

Karakök, bu arada şehrimizde küçük atölyeler şeklinde, sağlığa uygun olmayan, 100’ün üzerinde diş laboratuarlarının bulunduğunu belirtti. Bunların çoğunun belgesinin olmadığını söyleyen Karakök, “Attarlar ve hastanelerden sonra sırada bunların denetimi var” dedi.

Göreve geldiği günden bu yana, bir taraftan ambulans, yatak, personel sayısının artırılması, bir taraftan da fiziki şartların düzeltilmesi ve vatandaşa sağlıklı ve kaliteli hizmet sunumu için mücadele eden İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Metin Karakök’le, sağlık sektöründeki sorun ve sıkıntıları, hayata geçirdikleri projeleri ve hedeflerini konuştuk.

ORGANİZE MÜDÜRLÜĞÜ’NE TEŞEKKÜR

40 ambulanstan, 2 tanesini Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü’nün, 3 tanesini de Suriyeliler için AFAD’ın aldığını belirten Metin Karakök, “Ancak bunun dışında hiçbir kurum ve kuruluştan ambulans konusunda destek görmedik. İşadamlarımız her konuda kurum ve kuruluşlara destek veriyor, ancak sağlık konusunda bize destek olmuyorlar. Oysa herşeyin başı sağlıktır. Ambulans bir gün herkese lazım olacaktır” dedi.

60 HEKİME İHTİYAÇ VAR

‘Hemşire açığımız had safhada, doktor ihtiyacı oldukça yüksek’ diyen Karakök, “Kurum içi tayinler, TUS’u kazanıp gidenler, Aile hekimliğine geçenler nedeniyle hekim sayısı düştü. Hiç bitmeyen bir hekim ihtiyacımız var. En çok pratisyen açığımız var. Türkiye’nin en az 30 bin hekime ihtiyacı var. Suriyelileri de düşünürsek, bizde 50-60 tane hekimimiz olsa çok daha rahatlarız” dedi.

CEZAYI DUYAN AMBULANSA YOL VERİYOR

Türkiye’de pek çok ilki gerçekleştirdiklerini, bunlardan birinin ambulanslara kamera taktırmaları olduğunu söyleyen Karakök, “Yol vermeyen araçların plakasını emniyete bildiriyoruz. İnsanlar cezayı duyunca yol vermeye başladılar. Ayrıca hastanelerde bir komisyon oluşturduk. Hastaların niye başka yerlere sevkedildiğini araştırdık. Çarpraz olarak sorduk, abuk subuk sevkler tesbit ettik. Bu çalışmayla lüzumsuz sevkleri Yüzde 15 azalttık. Bir başka çalışmamızda, bütün hastanelerimizi kamu ve özel tıp merkezlerimizde, LCD büyük ekranlara, sağlık müdürlüğünden nöbetçi eczaneleri yüklüyoruz. Eczanelerin kağıt yapıştırması kalktı, yapıştırana ceza var. Bunun için ben denetime çıktım, epey canı yanan oldu” dedi.

TIP MERKEZİNE 1 AY KAPATMA CEZASI

Hastaneleri, attarları denetlediklerini anlatan Karakök, sırada diş laboratuvarları olduğunu belirterek, “Attar denetimlerinde halkın sağlığını bozan, ne olduğu belirsiz, üzerinde etiketi, kullanma tarihi bulunmayan, içeriği olmayan ürünler tesbit ettik. Attarların 36’sından 24’üne uyarı yazdık. Özel hastaneleri ve kamu hastanelerini denetledik. Hastane denetimleri sonucu bir tıp merkezini 1 aylığına kapattık, bir muayene kapattık, bazı yerlere eksiğini gidermesi için süre verdik. Tabi birileri rahatsız oldu. Ancak denetimler devam edecek. İnsanların ayağına basıyoruz, bastıkça da eleştiriler artıyor. Herkes kendi kendini düzeltsin, kaliteli hizmet versin. Sırada diş laboratuvarları var” dedi.

SAVCILIKLA KOORDİNELİ ÇALIŞMALIYIZ

Diş laboratuvarlarının sağlıksız çalıştığını, belgesiz çalışanlar olduğunu dile getiren Metin Karakök, “Diş laboratuvarları kalitesiz iş yapıyor. Çalışma belgesi olmayanlar var. Pasajlarda, her yerde bu tür yerler var. Diş hekimi olmayanlar, diş hekimi pozisyonda çalışıyor. Küçük küçük atölyeler, hiçbiri sağlığa uygun değil. Öyle bir keşmekeşlik içerisindeki. Diş laboratuvarlarına uyarı veriyoruz, kapatıyoruz. Ertesi gün gidip başka yere açıyorlar. Bu konuda savcılıkla koordineli çalışmamız lazım. Bu şekilde 100’ün üzerinde diş laboratuvarı var. Kapatmak veya ceza yazmak da çözüm değil. Ayrı ayrı iş yapacaklarına bir araya gelseler, birleşseler kendileri içinde iyi olur. Bir kooperatif kurabilirler. Biri hepsinin adına iş yapar. Böyle bir çözüme gidin diye ikna etmemiz lazım. Bu konuda diş hekimlerinin bize yardımcı olması lazım, diş teknisyenlerinin bize yardımcı olması lazım, savcıların yardımcı olması lazım. Gaziantep’te sağlıkta çıtayı yükseltmemiz lazım” diye konuştu.

KIZAMIĞIN NEDENİ SURİYELİ’LER DEĞİL

Suriyeli’lerin sağlıktaki yükümüzü daha da artırdığını, kızamık vakalarında artış olduğu yönünde bilgiler aldığımızı, bu konuda neler yapıldığını sorduğumuz Karakök, “Gaziantep’te 70 bin civarında Suriyeli var. Şehir nüfusu 2 Milyona yaklaştı. Suriyeli hasta açısından bakıldığında iş yükümüz yüzde 10 bile artmadı. Karkamış Kapısından hergün bir iki tane ateşli silahla yaralanma, yanık geliyor. Suriyeli’lerden kaynaklanan bir sağlık sorunu yok. Kızamık Suriyeli’lerle ilgili değil. Suriyeli’ler arasında aşılı, aşısız olanlar var. Tabi bizde de aşısız olan göçebeler var. Onlardan kaynaklanıyor da olabilir” dedi.

ALAN HASTANELERİ AÇILMALI

‘Özel hastanelerimizi, herkesin yaptığı işe değil, daha spesifik işlere yönlendirmek lazım’ diyen Karakök, “Ben diyorumki, halı sektöründen farkımız yok. Halı kazanıyormuş dediler, herkes halı fabrikası açtı. Birbirinden farklı olan, yok. Biraz farklı olan öne çıktı, örneğin baktariyal halı dediler, fark yarattılar. Az personelle belli dalda örneğin kardiyoloji, anjiyo, kemik, retina hastalıkları dalında hastane aç, bir Türkiye size aksın. Yoksa bir farkınız yok birbirinizden” şeklinde konuştu.

SAHAYA İNMEZSEN GERÇEĞİ GÖREMEZSİN

‘Sahaya inmezsen başarılı olamazsın, ister belediye başkanı ol, ister başka bir görevde, masa başında iş yönetilmez, sahaya inmediğin sürece gerçeği göremezsin’diyen Karakök, hedefleriyle ilgili de şunları söyledi:”Hedef önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde herşeyi iki katına çıkarmak. Yatak sayısı, personel sayısını artırmamız gerekiyor. Fiziki şartların düzeltilmesiyle, sağlıklı, kaliteli, hizmet sunumunu en üst noktaya getirmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca Karkamış, İslahiye, Nizip, Sakçagözü, Akkent, Organize Sanayi, İbrahimli’nin üst taraflarına 112 nokta açmayı planlıyoruz. Arsa teminlerini belediyelerimizle yapacağız, ondan sonra binaların yapımını hayırsever bir kuruluşla anlaşabilirsek hayata geçirebiliriz” diye konuştu.