Başkülekçi, Türkiye’nin ve Gaziantep’in ekonomik, sosyal ve üretim hayatını derinden sarsan sorunlara dikkat çekerek, eleştirilerde bulundu. Başkülekçi, “Ülkemiz, her geçen gün derinleşen ekonomik buhran, artan hayat pahalılığı ve yüksek faiz yükü altında nefes alamaz hale gelmiştir. Vatandaşımızın sabrı kalmamıştır. Gaziantep’te çiftçimiz, esnafımız, sanayicimiz ve emeklimiz adeta kaderine terk edilmiştir. Çiftçimiz iflasın eşiğinde, yıllar önce aldıkları kredilerin ödemeleri bile ertelenmemiştir. Çiftçiye somut hiçbir destek verilmemektedir. Gençliğin durumu en büyük beka sorunu haline geldi. Gençler umutsuz, mutsuz ve yarınsız” diye konuştu.
UMUTSUZLUK GİRDABI
Başkülekçi, Türkiye’nin geleceği ve bekası için hayati öneme sahip gençliğin, işsizlik, belirsizlik ve umutsuzluk girdabına sürüklendiğini belirterek, yanlış politikalar sonucu gençlerin geleceğini yurt dışında aramaya başladığına dikkat çekti. Başkülekçi, “Gençlik bir milletin en kıymetli hazinesidir. Ancak ne yazık ki bugün Türkiye’nin gençleri geleceğe güvenle bakamıyor. Üniversite mezunu gençlerimiz iş bulamıyor, iş bulanlar emeğinin karşılığını alamıyor. Bin bir emekle okuyan pırıl pırıl evlatlarımız, liyakatsizlik düzeni yüzünden hak ettiği yerlere gelemiyor. Gençlerimiz artık ülkelerinde değil, başka ülkelerde gelecek arıyor. Son yıllarda ‘yurt dışına gitmek’ gençlerimizin en büyük hayali haline gelmişse, bu iktidarın gençliğe vaat ettiği gelecekten eser kalmamış demektir.” dedi.
GELECEK HAYALİ KURULMUYOR
Gençlerin umutlarını yitirmesinin yalnızca bireysel değil, toplumsal bir felaket olduğunu vurgulayan Başkülekçi şunları söyledi:“Üniversite sıralarındaki gençler, mezuniyet sonrası ne yapacağını bilmiyor. Çalışan gençler, güvencesiz ve düşük ücretle hayata tutunmaya çalışıyor. Yarınını planlayamayan, gelecek hayali kuramayan bir gençlik var. İşte asıl beka sorunu budur: Ülkenin enerjisi, aklı, umudu olan gençlik elimizden kayıp gitmektedir. Eğer gençlik ülkesine değil başka ülkelere umut bağlıyorsa, bu ülkenin geleceği tehlikededir.”
