Prof. Dr. Yıldırım, hekimliğin kitapların arasında boğulan bir meslek grubu olmadığını aksine toplumun içerisinde toplumla birlikte olan bir meslek olduğunu ifade etti. Toplumun her kesimine dokunan, toplumun tüm kılcal damarlarında olan bir meslek icra ettiklerini vurgulayan Yıldırım, süreçte eğitimin, teknik ve tıbbi bilgilerin yoğunluğu bazen insan ve toplumu, sosyal taraflarını ikinci plana itmesine sebep olabildiğini ifade etti.

KALP VE VİCDAN

Bir hastanın kendisiyle, eşiyle çocuğuyla, ailesiyle, toplumuyla birlikte tedavi edilmediği takdirde başarıya ulaşılamayacağına da dikkat çeken Yıldırım, “Biz insanların sadece bademciğini, karaciğer yetmezliğini tedavi etmiyoruz. Onların hayata tutunmalarını sağlıyoruz. Bu hayata tutunma süreci içerisinde insanın aklını, fikrini, kalbini, vicdanını, ruhunu bir bütün olarak ele alıp eğer tedavi edemezsek sadece hastalıklarla ilaçları buluşturan bir mekanizma olmaya devam ederiz. Öğrencilerime, iyi hekimlik uygulamaları derslerinde burada vermek istediğim mesaj insan bedenin sadece bir organizma olmadığıdır. İnsan bir varlıktır, toplumun bir parçasıdır” diye konuştu. BÜLTEN