Hayvancılık yapmak git gide şans oyunu oynamak gibi bir hal almaya başladı. Belirsizliklerin artığı, risklerin ciddi oranda yükseldiği, bir ay sonrasının bile tahmin edilebilirlikten uzak olduğu bir sektör haline geldi. Zaten yapısı gereği canlı hayvan ve çevre koşulları ile yüzde yüz ilintili olan ve gereğinden fazla riski içinde bulunduran hayvancılık sektörü bir de ekonomik risklerle yüz yüze kalırsa sürdürülebilir mi? Bunun cevabını arıyoruz. Hadi yanıtlamaya çalışalım.Tüm sektörlerde olduğu gibi hayvancılık sektöründe de sürdürülebilir bir kar marjı vardır. Bu kar marjı yüksek olduğunda da düşük olduğunda da sorunlar yaratır. Eğer olması gerekenden çok kar edilirse sektöre ilgisiz, alakasız ve sırf o dönemde ki yüksek karı elde etmek amacıyla bir sürü sanal yatırımcı girer. Bu asıl ve tek işi, gelir kapısı hayvancılık olan insanları olumsuz etkiler. Çünkü arz (üretim) bir anda talebin çok üzerine çıkar ve ürün fiyatları düşmeye başlar. Şu günlerde ise bunun tam tersi bir durum söz konusu. Sektöre yeni yatırımcı anlamında çok ciddi bir katılım olmazken, özellikle besicilerin ithalat uzun süre kapalı kaldığı için ellerinde hayvan kalmamışken, süt hayvancılığı yapanların neredeyse on aydır süt fiyatına bir kuruş bile zam gelmediği için nefesleri tükenmek üzereyken, neredeyse tüm girdi kalemlerine özellikle de yem ve yem ham maddelerine gelen zamlar hayvancılık işletmelerini zora sokmaktadır.Özellikle protein kaynakları olan; Ayçiçek Tohumu Küspesi, Pamuk Tohumu Küspesi, Soya Fasülyesi Küspesi, Mısır Gluteni gibi ürünlerde, enerji kaynakları olan Mısır ve Arpa gibi ürünlerde çok ciddi fiyat artışları ile karşı karşıyayız. Ton fiyatlarına bakıldığında (peşin ödeme + KDV + Nakliye olarak); 1350 TL olan Ayçiçek Tohumu Küspesi bugün 1900 TL (% 40.7 zam), Soya Fasülyesi Küspesi 380 USD iken bugün 475 USD ( %25 zam), Pamuk Tohumu Küspesi 1600 TL iken bugün 2200 TL ( % 37.5 zam) Arpa ve Mısır 1250 TL - 1350 TL'den neredeyse 1500 - 1600 TL bandına gelmişken, bunun yanında yakıt, doğalgaz, elektrik, işçilik gibi kalemlerde her geçen gün maliyetler artıyorken, USD ve EURO kuru da buna paralel olarak yükseliyorken " hayvancılıktan elde edilen et, süt, yumurta" gibi çok ama çok değerli, yeri asla doldurulamaz, ikamesi olmayan, ürünlerin fiyatlarının yerinde sayması ve hatta düşmesi ne kadar mantıklı? Ve bu süreci yetiştirici daha ne kadar sürdürebilir? Hayvancılık faaliyetinin en önemli masraf kaynağı yem ve besleme maliyetleridir. Yukarıda yazmaya ve anlatmaya çalıştığım şekilde bu iş daha ne kadar süre yapılabilir?Hali hazırda danışmanlığını yaptığım çiftliklerle her gün akşama kadar ikame yem ve yem hammaddelerini nasıl kullanırız? posa, elek altı vb ürünleri hatta bayat ekmek gibi ürünleri nasıl kullanırız bunun hesabı içindeyiz. Uzun yıllar devletin çok değerli paralarını yatırım yapılsın diye teşvik olarak verdiğimiz çiftlikler batmak üzere. Ne zaman bir şeyler yapacağız?