Zarara uğrama tehlikesiyle karşı karşıya kaldığımız her durum birer risktir. Hayat boyunca tahmin etmekte zorluk çektiğimiz, sonunu merak ettiğimiz ne varsa birer risk olabilir. Peki, risksiz bir hayat mümkün mü? Tabii ki cevabı hayır olacak.Gerek sosyal hayatımızda gerekse iş hayatımızda riskin var olması her zaman olağan bir durumdur. Önemli olan bu risklere karşı hazırlıklı olmamızdır.Veliler çocukları için her zaman eğitim boyutunda tam destekçisi olması çok önemlidir. İyi bir eğitim almayan bir öğrenci, ilerleyen yaşlara doğru mesleki risklerle karşı karşıya kalacaktır. Meslek hayatının oluşturduğu riskler ise sosyal yaşamda olumsuzlukları da beraberinde getirecektir.Anne ve babalar günümüzde çocuklarını sıfır riskle büyütmek için adeta mücadele veriyor. Bu mücadelenin olumlu bir sonuç vermeyeceğini şimdiden söyleyebilirim çünkü sıfır risk mümkün değildir. Hatta tam tersini söylemek gerekirse hayatta riskin var olması olumlu anlamda insanı güçlü tutan bir durumdur.Risksiz bir hayatın mümkün olmadığının farkında olan insanlar kendilerini olumsuz durumlara karşı savunma refleksi gösterecektir. Olası risklere karşı önleyici bir davranış olan bu refleksler hayatta kalmamızı ve yaşamımızı sürdürmemizi sağlıyor.Öğrencilere okul hayatları boyunca risksiz bir ortamdan asla uzak tutmamak gerekiyor. Küçük boyutta kaygı ve endişe duyguları aynı zamanda olumlu güdülenmeyi de sağlıyor. Kaygı ve endişeler vücutta hissettirdiği rahatsız edici duygulardır. İşte bu noktada bu olumsuz duygulardan kurtulmak için bilişsel süreç devreye girerek süreci olumluya çevirmeye başlıyor. Bunun yanında okul hayatı boyunca olası riskleri daha da azaltmak için sosyal beceriler de gelişmeye başlıyor. Duyguları ve davranışları kontrol etme mekanizmasını çalıştırmaya başlayan öğrenci okul ortamında sistematik bir çalışma sürecini de ortaya koyuyor.Herkes ne kadar risk almadı? Bu sorunun cevabı elbette kendinizi tanımanızla alakalı bir cevap olacaktır. Kişi kendini tanıdıkça potansiyelini görebilir. Başarma duygusunu bir adım öne çıkarmak için ise risk almaktan başka çaresi de yoktur. Kendisini yıkıma uğratmadan fakat şartları biraz daha zorlayarak kişi kendisini test etmelidir. İyi bir risk hesabı yapmak, olası hasarları en aza indirerek kriz ortamından kişi kendini korumuş olacaktır. Dolayısıyla risksiz bir hayat da asla mümkün değildir. Yapmamız gereken aslında çok kolay. Sadece kendimizi tanımak yeterli olacaktır.Başarı ve mutluluk sahibi olmanın gizli kahramanları risklerdir. Körlemesine ve hesapsızca yapılan girişimler tüm planları alt üst edeceği gibi başta kişinin ve çevresine de zarar verecektir. İşte bu noktada ebeveynlere düşen görev çocuklarına aşırı koruyucu yöntemlerle yaklaşma davranışından uzak kalmaları ve yerinde olacak şekilde çocuklarına sorumluluk duyguları kazandırarak cesaret duygusunu pekiştirmeleridir. Unutmayalım özgüven başarının ve mutluluğun anahtarıdır. Bu anahtar annelerin ve babaların elindedir. Esenlikler dilerim.