Hayatımızı bu derece etkileyen bilişim sektöründeki, akıl almaz gelişmeler, dünya da en çok siyasal ve sosyal yapıları değişime zorlamaktadır.

Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte, bilginin hızlı dolaşımı dünyayı giderek küçük bir köye dönüştürmeye devam etmektedir.

Bu yazımda, son günlerde çok yaygınlaşan,uygulamasıyla vergi dairelerine sağlanan kolaylığın yanında mükellefi zaman zaman oldukça zor durumlara bırakan e-hacizden söz etmek istiyorum.

Vergi İdaresi bu teknolojiyi çok iyi kullanarak her geçen gün elindeki denetim ve tahsilat araçlarını, yöntemlerini yeniliyor; geliştiriyor. İşte bu yeniliklerden biri de bu 'e-haciz uygulaması.

Uygulamada vergi daireleri mükelleflerin vergi borçları için bankaların Genel Müdürlükleri'ne elektronik ortamda haciz bildirisi tebliğ ederek, mükelleflerin bankalarda bulunan hesaplarına haciz koymaktadırlar.

Ancak, bankalar elektronik tebligatlar üzerine mükelleflerin hesaplarındaki tutarların vergi borcunu aşıp aşmadığına bakmaksızın hesapları bloke etmekte ve vergi dairelerince haciz kaldırılmadığı sürece hesaplar kullanılamaz hale gelmektedir.

Bu durum, her ne kadar vergi alacağının daha süratli ve etkili biçimde takibine imkan sağlasa da, mükellefler bakımından ağır sonuçlar yaratmaktadır.

Öncelikle mükellefler, banka hesaplarını kullanamadıkları için çek ve ücret ödemeleri aksamakta; ticari ilişkileri zarar görmekte; hem iş çevrelerinde hem de bankalar nezdinde itibar kaybına uğramaktadırlar.

Yine resmi sicillere konulan e-hacizler mükellefin bilgisi dışında olduğundan, mükellefler mal varlıklarını satmak, ipotek etmek ya da herhangi bir surette tasarruf etmek istediklerinde sürprizle karşılaşmaktadırlar.

Ortaya çıkan en büyük aksaklık, mükelleflerin mahsup talepli borçlarının vergi dairelerinin takip servislerince görülememesi ve bu borçlar için diğer vergi iadesi (KDV iadesi ya da stopaj iadesi gibi) alacaklarının mahsup edilmiş olmasına rağmen bu tür borçlara yönelik cebri tahsilata girişilmesidir.

Vergi dairelerinin, takip ve icra servislerinin mahsup taleplerini görmeyerek bu borçlar için doğrudan e-haciz uygulaması yapmaları, mükellefleri oldukça zor durumda bırakmaya başlamıştır.

Her ne kadar mükellefler vergi daireleri ile irtibat kurup borçlarının mahsup talepli olduğunu belirttiklerinde e-haciz uygulamaları geri çekilse de; yaşanan karmaşa sırasında mükelleflerin bankalarla ve iş yaptıkları kişilerle olan ilişkileri ve ticari itibarları zarar görmektedir.

Hatta vergi dairelerinin 'ödeme emri' dahi göndermeden doğrudan e-haciz yoluyla banka hesaplarını bloke edilen mükelleflerimiz olabilmekte , ayrıca vergi alacaklarında rakamın büyük ya da küçük oluşuna bakmadan doğrudan e-haciz uygulaması yapılabilmektedir.

Mükelleflerin mahsup talep ettikleri borçlarının akıbetini yıl sonu yaklaşırken vergi dairelerinden sorgulamalarında ve halen sonuçlandırılmamış talepler varsa bunların hızlandırılması için vergi daireleri ile sıkı irtibat halinde bulunmalıdır.

Henüz kendileri hakkında bir takibata geçildiği yönünde bilgileri olmasa da,söz konusu mahsup talepli borçların takip ve icra servislerine intikal ettirilip ettirilmediğini vergi dairelerinden araştırmalarında fayda vardır.

Kendi vergi dairelerine vergi iadesi talepleri için verdikleri mahsup dilekçelerini, mahsubu istenen borcun bulunduğu diğer vergi dairelerine de vermek suretiyle o daireleri de durumdan yazılı olarak haberdar etmelerinde isabet vardır. Mükellef diyoruz da ,yük gene meslek mensubunun üzerinde olduğu aşikar.

Hayatımızı e-hayata dönüştüren bir başka yöntemde gelir idaresinin işini kolaylaştıracak olan şimdi İstanbul’un bazı bölgelerinde yakında ülke genelinde uygulanacak olan, e-yoklama sistemi.

Bugüne kadar e-fatura ve e-defter gibi bir çok alanda, yapılan iş ve işlemleri fiziki ortamdan sanal ortama taşıyan Maliye Bakanlığı, şimdilerde yoklama sisteminde de yeni bir düzenlemeye gidiyor.

Bakanlık, Elektronik Yoklama Sistemi (e-yoklama) ile her türlü uyumsuzluk durumuna hızlı ve etkili bir şekilde müdahale imkanı sağlanmasını, mükellefe ait istenilen bilgilere her noktadan anlık olarak ulaşılabilmesini ve daha etkin bir yoklama sistemi oluşturulmasını amaçlıyor.

e-yoklama sisteminin, klasik yoklama anlayışının oldukça dışında olup, yeni sistemle tüm sürecin elektronik ortamda yürütüleceğini ve yoklama işleminin, tablet gibi mobil cihazlarla yerine getirilerek, yeni kuracak Elektronik Yoklama Sistemi ile denetim kanıtı niteliğindeki görsel verilerin dijital ortamda temini yapılarak, 3G teknolojisinin sunduğu mobilite ile de her türlü uyumsuzluk durumuna hızlı ve etkili bir şekilde müdahale imkanı sağlanacak, böylece de mükellefe ait istenilen bilgilere her noktadan anlık olarak ulaşılabilecek. Herkese herkesime kolaylıklar dilerim. Her şey gönlünüzce olsun