Gaziantep Havaalanında park alanı dışında kalan araçların başına neler geldiğini biliyormusunuz.. Doğrusu ben bilmiyordum ama öğrendim..Hemde şok yaşayarak..Biliyorsunuz otopark alanı artık kafi gelmiyor, haliyle özellikle günü birlik veya gece gidip ertesi gün gelecekler için oto parka araç bırakmak kabus haline gelmiş. Çünkü bu araçların başına gelmedik işler kalmadığı söyleniyor.. Bu araçların Dikiz aynaları ve camlarının kırıldığı, araçların çizildiği belirtiliyor.Hiç uzatmayayım ve şehrin önemli isimlerinden birisinin bana gönderdiği şikayeti sizlerle paylaşayım..“Sayın Özekşi, havalanında garip şeyler oluyor.. Otopark dışına bırakılan araçlar birileri tarafından çiziliyor yada cam ve aynaları kırılıyor.. Geçtiğimiz hafta aniden gece İstanbul’a gitmek zorunda kaldım, aracımı bırakacaktım, otoparkta yer yok dediler. Ertesi gün öğle tekrar döneceğim için yanıma kimseyi almayarak tedbirsiz geldim ve mecburen diğer araçlar gibi bende yolun kenarına parketmek zorunda kaldım. Döndüğümde Benim aracımın hem sağ hem sol dikiz aynaları kasten kırılmış..Camlar çizilmiş. Şok oldum resmen. Tabii hemen polise başvurdum.. Ama polisten aldığım bilgi ile daha büyük şok yaşadım. Çünkü orada 20 den fazla aracın camının kırılmış olduğunu öğrendim.. Haliyle şikayetçi oldum savcılığa tutanak tutturdum.. Ama en vahimi burada kamera sisteminin olmayışı..Ve DHMİ’nin tasarruf gerekçesiyle ışıklandırma yapmadığını da öğrendim bu sayede.. Bir şey daha var tabii havaalanı güvenliğiyle ilgili...Çünkü Polis noktasından girerken araç altına kamera sistemi de yok.. Görevli polisler bağajlara bakıyor sadece.. Şimdi Allah göstermesin herhangi bomba yüklü bir araç gelip de yolun kenarına park etse kim ne yapabilir ki.. Aklıma bile getirmek istemiyorum..Tek çare size yazmak oldu. Çünkü bu şehirde sorunların çözümü için başvurulacak kişi olarak herkes sizi görüp biliyor. Lütfen bu konuya değinin ve çözüm üretilip, birde bu araçlara saldıranların ortaya çıkarılmasını sağlayın..Saygılarımla..”Evet.. Bu konuda artık benim söyleyebileceğim bir şey kalmıyor.. Umarım Sayın Vali Ali Yerlikaya ile Emniyet Müdürü Sayın Erhan Gülveren konuya el atar. Atması da lazım, çünkü bunları çok ciddi sorun olarak görüyorum..

UÇAĞI KAÇIRMAK İSTEMİYORSANIZ KARATAŞ VEYA KÜSGET’TEN GİDİN

Havaalanından bahsetmişken Et Balık mevkiinden geçtikten sonra Yeşil Vadi tarafındaki ana yolda çekilen işkencenin millete nasıl uçak kaçırttığını anlatmak istiyorum..Yeşil Vadi kapısının civarındaki yol yeni bir uygulama nedeniyle bir süreden beri daraltılmış durumda.. Yani araçlar sabah ve akşam saatlerinde özellikle.. Çok sayıda telefon alıyorum bu konuda ve insanlar isyan edecek noktada.. Kim ilgilenir, kim ne yapar bilmiyorum.. Zaten galiba insanı asıl kahreden de bu olsa gerek.. Ben yine de bu işin düzelmeyeceğini varsayarak, havaalanına gtimek isteyenlerin, Karataş veya Küsget yolunu kullanmasını öneriyorum..

ORGANİZEYE GİDENLERE EZİYET ETMENİN MÜTHİŞ FORMÜLÜGaziantep’te hakikaten garip şeyler oluyor. Projeler hayata geçiriliyor ama resmen uygulamada yüze göze bulaştırılıyor. Geçen hafta yazdım, Beykent kavşağı için hesapsız kitapsız harekete geçilmesini.. Biliyorsunuz burası Organize Sanayi bölgesi ile şehirler arası yol trafiğinde de çok önem arzediyor.. Aynı şekilde Tuğay sonrası Şehirgösteren Kavşağı.. Orası da aynı konumda.. Ne var ki, Karayolları her iki yoldaki çalışmayı aynı anda başlattı. Ve Gaziantep’in OSB’ye gidiş yolu resmen tıkandı.. Çok ama çok merak ediyorum.. Gaziantep’te birileri her iki yoldaki çalışma için bakanlığa “ikisini birden başlatırsak trafik çok sıkıntı yaşar, OSB’ye giden iki yolun birisini tamamlayıp daha sonra öbürüne geçmek daha uygundur”dememişmidir.. Vallahi merak ediyorum..KOSGEB’İ DOLANDIRANLARI KİMLER KORUYOR

KOSGEB de gizli bir gücün bu kurumu dolandıranları koruduğu artık belli olmaya başladı diyebilirim.. Çünkü o kadar yazılıyor, çiziliyor, konuşuluyor yetkililerin dikkati çekiliyor, genel müdürlüğe başvuruluyor, ama bir adım öteye gidilmiyor.. Mağdur olan firmalar “yahu vurgunu vuran vurmuş, onlar yüzünden dürüst davranan firmaların parasını niye vermiyorsunuz” diyor, maalesef kimse kılını kıpırdatmıyor.. Yani çok tuhaf bir durum çıkıyor ortaya.. Kurumu dolandırdı denilerek haklarında dava açılanlara açılanlara bişey yapılmıyor, dolandırmayanlar ise cezalandırılıyor.. Gelişmelere baktığımızda mağdur olan firmaların haklarını arayıp sorunu çözmek için bazı Milletvekilleri ve siyasiler harekete geçiyor.. Ama o güç ki, yani dolandıranlar daha baskın çıkıyor olsa gerek ki, KOSGEB de yaşanan vurgunun kapatılmasını istiyor.. Ve o vurgun yüzünden mağdur olanların haklarını almalarını engelliyor.. Artık böyle düşünüyor onlarca firma.. Peki bu şehirde Birliklerine ve odalarına kayıtlı Esnaf ve firmaların hakkını korumak yükümlülüğü olanlar niye ses çıkarmıyor.. İşte diğer soru işareti de burada çıkıyor.. Son söz; PEŞİNİZİ BIRAKMAYACAĞIZ..

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR